Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
DERVİŞLE KABADAYI(Kabağın sahibi var. O gücenmiş olmalı!)
Vaktiyle Kalenderiye yoluna mensup bir derviş, nefsle mücahede makamının sonuna gelir. Meşrebin usulünce bundan sonra ki makam Kalenderiyelik makamıdır. Yani her türlü süsten, gösterişten arınacak; varlıktan vazgeçecektir. Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir. Her türlü görünür süslerden arınmalıdır. Saç, sakal, bıyık........ Ne varsa hepsinden! Derviş usule uygun hareket eder, soluğu berberde alır. “Vur usturayı berber efendi!” der.Berber dervişin saçlarını kazımaya başlar. Derviş aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken yağız mı yağız, bıçkın mı bıçkın bir kabadayı girer içeri..... Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak “Kalk bakalım kabak, kalk da traşımızı olalım!” diye kükrer. Dervişlik bu ......... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Kaideyi bozmaz derviş. Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber mahçup, fakat korkmuştur. Ses çıkaramaz. Kabadayı koltuğa oturur, berber traşa başlar. Fakat küstah kabadayı traş esnasında da devamlı aşağılar dervişi, alay eder: “Kabak aşağı, kabak yukarı.......” Nihayet traş biter, kabaydı dükkandan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken iki atın ortasında denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına dalıverir. Kabadayı oracığa yığılır, kalır. Ölmüştür. Görenler çığlığı basarlar. Berberse şaşkın; bir manzaraya, bir dervişe bakıp gayr-i ihtiyari sorar: “Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?” Derviş mahzun, düşünceli cevap verir: “Vallahi gücenmedim ona! Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki, kabağın bir sahibi var. O gücenmiş olmalı!”
Kaynak : Genç Beyin Kasım 2005
niteç namso
ÇOK GÜZEL SANA TEŞEKKÜR KABAĞIN SAHİBİNEDE ŞÜKR EDERİM.