Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Siirtli Haci iDRiS VE GAVS

Hazret i Gavsimizin ahirete irtihalinden sonra Seyda hazretleri irsada baslamisti. Ben bir kaç defa tesebbüs ettiysemde Seyda k.s. ( Muhammed Rasid el Hüseyni ) "idris, sende Gavsin müridisin bende" deyip beni geri çeviriyor, biat etmeme müsade etmiyordu.
Bu durmun sebebini biliyor fakat bir türlü kendimi düzeltemiyordum
Vefatindan sonra bile gavsimizi unutamiyor, ,Seydaya kalben teslim olamiyordum.
O nu çok seviyordum fakat bir mürsidden daha ziyade gavsimizin oGlu olarak görüyordum.
Seydada zannedersem bu duruma manen vakif oluyor, beni bu halimle kabul etmiyordu.

Ben ise köye aynen eskisi gibi ziyaretlerimi sürdürüyordum.
Gavsimizin kabrini ziyaret edip bol bol aGliyordum,
orada kaldiGim süre içinde seydayida ziyaret eder duasini almayi ihmal etmezdim ve
bir sey yapacaGim zamanda yine gider izin alir ondan habersiz is yapmazdim.

O günlerde aramizda sevgi baGi ve dostluGumuz bulunan Gavsimizin halifelerinden
molla Ali k.s dan dahi tevbe intisab isteGime aldiGim cevap,
estaGfirullah idris biz arkadasiz sonra her ikimizde gavsin müridiyiz,
ben sana nasil tevbe vereyim olmusdu.

AnliyacaGiniz arkadaslar ,
neredeyse bütün seyhlerle aram iyi idi, içlerinden sevdiklerimde oluyordu
fakat kendime beni kabul edecek bir seyh bulamiyordum.

Müthis bir bosluk ve mürsid arayisi içinde günlerimi geçirirken,
Bir gece yari uyanik bir halde uzanmis yatiyordum.
Azametinden ve heybetinden ürktüGüm bir zat bas ucumda dikildi bana,
kizgin ve sert bir sekilde

"Bundan sonra basin sikisirsa benden himmet isteyeceksin baskasini arama" dedi,

Ben korku içinde ancak siz kimsiniz diyebildim.

Oda bana;
-"Ben Abdulhalikil Gucduvani" dedi.

-Beli kurban basüstüne dedim.

sonradan anladimki öyle herkese gitmem sadatlari kizdirmis.


Aradan aylar geçti
Bir gün Tillolu Molla Burhan ( hala hayattadir ) idris hazirlan bir gurup olarak hacca gideceGiz dedi.
Dedim seyda kimler var,
bana isimleri sayinca, o kadar alimin arasinda ben ne yapayim dedim.
Sanada yapacak is buluruz bize soförlük yaparsin, yemek yaparsin falan deyip beni ikna etti.

Tamam ben gidip izin alayim dedim.

Ver elini Menzil.
Seyda hazretlerine. Durumu arz edince Seyda bana
"Hac içinde mi izin istiyorsun idris" buyurdu bende ona;
-;Beli kurban her is de dahi izin dedim.

Mübarek tebessüm etti ve
-"Bize de Beytullah ta dua et." buyurdu.

Eve geldiGimde gerekli hazirliGi yaptik.
vakit geldiGindede Siirt , Tillo ve o yörenin taninmis yedi mollasiyla beraber yola koyulduk.

Önce sirvana uGradik seyh Müserrefe misafir olduk.

O güzel insan bizi çok hos aGirladi.

AyrilacaGimiz zaman bir paket getirtti.
"idris bunu sana emanet ediyorum.
Bu paketi Erbil deki seyh Mustafa ya vereceksin.
Sen bu islerden anlarsin" dedi.
kurban ben Erbili bilemem dedim.
"Merak etme bunlar oraya gidecekler" diye cevap verdi.

Tekrar yola çiktik.
Uzun bir yolculuktan sonra bir aksam üstü seyh Mustafanin dergahina ulastik.
Daha giriste çok tatli bir atmosferle karsilastik.
Her taraf misler gibi nispet kokuyordu.
sanki vefat eden Gavsimizin irsada basladiGi kasrik köyünde hissettim kendimi

seyh mustafayi sorduk, Dergahta olmadiGini söylediler.

Sizi sabah ya dergahta yada evinde kabul edecektir dediler.

Biz orda ki sofilerle sabaha kadar büyük keyif yasadik.
Her tarafta nispet kokuyordu , acayip rahmet ve cezbe vardi, hatta
Bir sofi bir ara cezb halinde isaret parmaGini göGe doGru tutunca,
parmaGindan bir nur çikti , sanki arsa deGdi sandim.

Tamamdi iste gavsimin vefatindan sonra nihayet aradiGim seyhi buldum dedim.

Ertesi sabah seyh Mustafa yine camiye gelemedi ,
biz onu dergahta beklerken bir sofi geldi.

Hadi buyurun seyhim sizi bekliyor dedi.
kalkip seyhin evine gittik , En geride ben vardim ve kapinin yaninda ayakta izin için bekliyordum.seyh Mustafa beni farkedince Molla Burhana
-Bu kim? diye sordu.

Mola Burhan kurban bu seyh idris dedi.

seyh Mustafa hazretleri çok sasirdi toparlandi, ben niye tanimiyorum daha önce hiç duymadim dedi.
Molla Burhan "kurbanim bu seyh Seyit Abdülhakimin k.s müridi
biz ona sevgimizden seyh deriz." Deyince;

seyh Mustafa k.s bu sefer ayaGa kalkti.
Beni çaGirdi ve sordu;

-;Sofi sen seyh Abdülhakimin sohbetinde bulundunmu ?
-Evet kurban bulundum.

-Sofi sen seyh Abdülhakimle beraber iki adim yol yürüdünmü ?
-Evet kurban yürüdüm.
-Sofi sen seyh Abdülhakimle beraber ayni sofrada oturdunmu ?
-;Evet kurban oturdum.

Ben bu sekilde cevaplar verince seyh mustafa kendi yerini teklif etti.
Ben oturmak istemedim estaGfirullah diyince elimden tutarak yanina oturttu.

Dedi sofi "seyhinden bize bir sey anlatmayacak misin" .
bende anlatmaya basladim.

Bir gün biz Gavs ile beraber Taruniye irsada gidiyorduk.
Gavs hazretleri bir katira binmisti.
DaG yoluna sapacaGimiz zaman orada otlamakta olan
iki ayri sürüye ait koyun ve keçiler kosarak gelip katirin etrafinda bir halka yaptilar.

Gavs "sofi haydar bunlar ne istiyor"? Diye sordu.

Sofi Haydar Gavsim bilir dedi.

Gavsimiz ;
"Sofi Haydar bunlarda sayi haznenin nazarini istiyorlar" dedi.
( sahi Hazne Abdülhakim Hz. lerinin vefat etmis mürsidi idi.)
Ve onlara nazar etti.Hepsi tekrar geldikleri yere geri döndüler.

Ben bunu anlatinca seyh Mustafa molla Burhana dönerek;
"Molla Burhan böyle bir sey ancak zamanin gavsinin yaninda görülür." dedi.

Sonra bana döndü,
-;Sofi burada gördüGün her ne varsa, bize o kapidan geliyor.
Deyip, Seyda hazretlerinin hatirini sordu.

Ben tam aradiGim seyhi buldum zannederken o bana tekrar kendi kapimi
yani menzili gösteriyordu.

Oradan ayrildik Suriye de ve hicaz da çok güzel günler geçirip,
hacci eda ettikten sonra Türkiye ye döndük.Ben hemen esyalarimi eve biraktim.
Seyda Hazretleri için aldiGim hediyeleri yanima alarak derhal Menzil’e doGru yola çiktim.

Menzile varinca muhtarin dükkanin yaninda Dr. Ahmet bey, Seyyid Hüseyin,muhtar oturmus sohbet ediyorlardi.

Selam verdim.
Muhtar ayaGa kalkti beni tuttu
-"Sen vurulmalik adamsin" dedi.
Ben de doGru söylüyorsun oGlum.
-"Çünkü zamaninda benim sana yaptiGimi baban sana yapmadi" dedim.
-Biliyorum idris zaten bende onun için vurulmaliksin dedim diye cevap verdi.

Peki ne için öyle diyorsun? Dedim.
"Sen neden Seyda ya intisap etmiyorsun" Dedi.

Kolay dedim.

"Bak burada üç tane aGasiniz tutun kulaGimdan.
Seyda ya götürün kurban bu yeniden iman etmek istiyor deyin" dedim.
"Biz böyle bir sey yapamayiz" dediler.

O zaman beni suçlamayin ben ne zaman yanina gitsem müsaade etmiyor,
bunu sizde biliyorsunuz dedim.

Yatsi kilinmis olduGu için Muhtar haydi eve gidelim dedi. Birlikte gittik.
Gece geç vakte kadar sohbet ettik.Artik izin verirsen kalkalim deyince;

Muhtar;
-"Artik çok geç biz burada sohbet ederken bizim hanim köye gelen ziyaretçilerin kadinlarini eve misafirliGe almis.Bu odanin disi ve avluya kadar kadin dolu hepside yerlere uzanmis uyumuslar,anlayacaGiniz hapsolduk, simdiden sonra onlarin arasindan geçemezsiniz,
BulunduGunuz yere kivrilip uyuyun sabah nasilsa giderler ozaman yol açilir
gidersiniz" dedi.

Mecburen baGdas kurup oturduGum halde duvara yaslanip uyudum.

Rüyada kendimi Merkadin önünde buldum.
( Merkad: köyün biraz disinda gavsimizin istirahatte bulunduGu türbeye verilen ad )

Baktim ki Merkat bir saraya dönüsmüs .

Kapida askeri kiyafetli iri yapili ve ellerinde mizraklari olan iki nöbetci vardi.
içeri girip gavsimi göreyim dedim kapiya doGru ilerledim.
Ellerindeki mizraklari saGdan ve soldan çapraz yapip yasak dediler.
Ne demek yasak o içerideki benim seyhim her zaman geliyorum.
Hiddetli bi sekilde gidin söyleyin o beni içeri alir dedim

Beni dikkate almadilar ve o kadar kararli yasak dedilerki çekindim beklemeye basladim.
Ben disarida çaresiz beklerken uzaklardan çok hos bir müzik sesi gelmeye basladi.
Fakat ben bu müzGi daha önce hiç duymadim mars gibi, ilahi gibi bisey
MüziGin güzelliGi beni adeta sarhos etti .

Ses giderek yaklasiyordu sesin geldiGi yöne yani çaylarbasi yönüne bakmaya basladim (Diyarbakir tarafi)

Birde baktim ki o sesin geldiGi istikametten muazzam bir askeri birlik geliyor.
Ama dünyada öyle onlarin giydiGinden bir kiyafet yok..

Bir tahtirevan tasiyorlar üzerindede bir sandik
Önlerinde de bir bando takimi davullarla köye doGru geliyorlar.

Ben bunlarda kim böyle diye düsünürken,

Geldiler doGruca Gavsin k.s. sarayina girdiler.
Bende onlarin arasina karisip içeriye girdim.

O askerlerin komutani ki üzerindeki elbise insanin gözünü aliyordu.

Yanlarinda getirdikleri bir sandiGi Gavs hazretlerinin önüne biraktilar.

Bu sandik eskiden köylerde kullanilan çeyiz sandiklarina benziyordu.
Hani rengarenk boyanan aynalarla süslenen sandiklar vardi ya iste öyle bir sandik.
Bazi metal aksami hafif pasli ve oldukça eskiydi.

Komutan olan sahis;

"Bunu Hazreti Peygamber S.A.V size Seyyid Muhammet Rasid’e vermeniz için gönderdi." dedi.

Gavsimiz görevliye;
-RasiDi çaGir.dedi.

Seyda oraya gelince ona söyle hitap etti.

"OGlum Rasid ben seni baskalarinin çocuklarindan ayri tutmadim, bunu sen hak ettin."
"Resülullah bana ne emanet etmisse ben de sana ayniyla veriyorum."

Ben öyle merak ettimki hemen seslendim.

-;Kurban o sandiGin içinde ne varki ?

Gavs tebessüm etti.

SandiGin kapaGini açti.Elini genis genis açarak içine uzandi.
TutabildiGi kadar bir tutam bir birine halkalarla tutunmus sayisiz anahtari yukari doGru kaldirdi.

"Bunlar kainatin anahtarlari" derken tam bu esnada sabah ezani basladi.

Benden bir feryad koptu kendimi yere attim,kafami Merkat in duvarina vurmusum
kanamaya baslamis ama fark edememisim.

O anda hersey ve herkes gözümün önünden kayboldu.Bütün bu gördüklerim rüyamiydi, rüya ise buraya nasil geldim, o odadan ne zaman ve nasil çiktim,

Bu sorulari kendime sorarken bir yandanda camiye doGru kosmaya basladim, kosarkende yasadiklarimi düsünüyordum.

Camiye girdim, cami tiklim tiklim dolu idi.insanlari adeta çiGneyerek mihrabin önüne yakalasirken ,

Seyda gülerek bana bakiyordu.

O güne kadar bana elini vermeyen Seyda

Hemen elini uzatti tövbe ve biad ettim.

Bana usulca dediki;

-"Deli , basin kaniyor, Git abdest tazele gel."

Hemen disari çiktim, Abdest alip geldim.

Zar zor namaza yetistim.

Elhamdülillah....

Sohbeti dinleyip katkida bulunan bulunan kardesler
M.Yildirim, i.Bozkurt, H.Karacan, E.Fidan, C.Atabey ve Adem Topal.

www.menzil.net den alinmisdir kaynak belirtmeden yayinlanamaz.
[iMG]http://img316.imageshack.us/img316/9387/x1pnwjjkhj3ox7btkymjxzkzoawke7.jpg[/iMG]


Hikayeler ve Kissalar

MollaCami.Com