Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
AMELLER NİYETLERE GÖREDİR
Her iş ve amelin başında niyet vardır.Niyet olmadan yapılan işler beklenen seviyeye varamayacağı gibi,bu işlerden sonuç almakta mümkün değildir.Amelin önem ve ehemmiyetini ''AMELLER ,ANCAKNİYETE GÖRE DEĞERLENİR.HERKESİN ANCAK NİYETİNE GÖRE AMELİN KARŞIĞI VARDIR.''Hadisi şerifte anlamaktayız.
Bir ordu savaşmak için kabeye yürür,çıplak bir yere geldiklerinde hepsi de yerin dibine geçer buyurdular.Aişe derki:
Ya Resulullah ,neden hepsi yerin dibine geçiyor?Halbuki onların içinde ticaret için çıkanlar olduğu gibi,onlardan olmadığı halde yollarda katılanlar da vardır dedim.Resul-i Ekrem
''Hepsi birden yerin dibine geçerler ve kıyamet günü niyetleri üzerine haşrolunurlar.
Bir başka hadisi şerifte de ''Müminin niyeti amelinden hayırlıdır.'' buyrulmuştur.
Şu halde elde edilmesi zor olan,mesuliyetli olan ilim ,mal gibi nimetlerden mahrum olan mümine alim ve zenginin uhrevi kazancını zahmetsiz elde etmenin yolu gösterilmektedir.İyi bir niyet !Mümin akil davranarak farzlarını hakkıyla yerine getirdikten sonra himmetini yüce tutup,hayırlı işlere niyet ettimi,fiilen yapmazsa bile örnek edindiği ,özlediği mümtaz büyüklerin sevabına iştirak edebilir.
Kişi,fakir ve cahil haliyle ''param olsaydı da falanca gibi yaşasaydım''diye dünyevi hayat yaşayan ,dinle diyanetle alakası olmayan bir kısım sefil meşhurlara özlem duyup ,onların tarzına özenebilir.Bu da onun kötülüklerine iştirak etmiş olur.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz buyurdular ki;
''Bir kul ,Allah rızası için mütevazı olur,alçalırsa Allah onu mutlaka yüceltir.Size bir hadis söyleyeceğim ,onu iyi belleyin;
''Dünya dört kişi içindir:
*Bir kul vardır,Allah kendisine mal ve ilim vermiştir de kul,malı hususunda Allah'tan korkmakta ,mal ve ilmikullanarak sıla-i rahm yapmakta,mal ve ilimde Allah'ın hakkı olduğunu bilmektedir;işte bu kimse en faziletli bir makamdadır.
*Bir kul vardır.Allah ona ilim vermiştir,mal vermemiştir,ama iyi niyetlidir ve ''Malım olsaydı onu falan kişi gibi hayırda harcardım.''der.İşte bu kimse niyetindekini yapmış gibi sevaba nail olur,ikisi de eşit şekilde ücrete konar.
*Bir kul vardır Allah ona mal vermiştir,fakat ilim vermemiştir.Malını fakirlere cahilane harcar.Malı hususunda Rabbinden korkmaz .Cimriliği ,cahilliği sebebiyle malıyla sıli rahim yapmaz;malında Allah'ın da hakkı olduğunu hiç düşünmez.İşte bu kimse ,mertebelerin en düşüğündedeir.
*Bir kul vardır,Allah ona ne ilim nede mal vermiştir ama;'eğer malım olsaydı ,onunla filan kimsenin yaptıklarını bende yapardım der.Buda niyetiyle muamele görür.Niyet ettiği kimsenin vebalini aynen elde eder.
Niyetin ne kadar önemli olduğunu anlamak için aşağadaki hikayeyi okuyalım.
Hz Musa yolda bir çobana rastladı.Çoban şöyle dua ediyordu
-Ey kerem sahibi Rabbim,nerdesinki sana kul köle olayım.Çarığını dikeyim,saçını tarayayım.Elbiseni yıkayayım,bitlerini kırayım. Ey yüce rabbim ,sana süt ikam edeyim.Elini öpüp ayağını ovayım.Uyuma vakti gelince yerini silip süpüreyim.Bütün keçilerim sana kurban olsun!
Çobanın bu şekilde saçma sapan konuştuğunu gören Hz Musa:
-Kiminle konuşuyorsun ,diye sordu.
-Bizi yaratan ,bu yer ve göğü halk edenle ,diye cevap verdi çoban.
-Yazık ,sen daha müslüman olmadan kafir oldun .Bu ne saçma söz,bu ne küfür!Çarık,elbise ancak sana yaraşır.Bir güneşin bunlara ne ihtiyacı var?!Allahu Tealanın her şeye kadir olduğunu biliyorsan nasıl oluyorda böyle hezeyanlarda bulunuyorsun. Allah C.C.böylesi hizmetlerden müstağnidir.Sen bu lafları kime söylüyorsun ,amcana,dayına mı?!Büyüyüp gelişmekte olan süt içer.Ayağa muhtaç olan çarık giyer.
Çoban:
Ya Musa,dedi,pişmanlıktan canım yandı.
Elbisesini yırttı,ah ü figan ederek çöle doğru yola düştü.Bunun üzerine Allau Teala;Musa a.s. şöyle vahyetti:
-Kulumuzu bizden ayırdın.Ben herkese bir huy ,bir ıstılah verdim.Onunmedh ü sena olan söz,senin için yergidir.Biz de temiz den de münezzehiz ,pisten de.Onların beni teşbih etmeleriyle münezzeh ve mukaddes olmam.Bununla kendileri temizlenirler.Biz dile ve söze değil,gönle ve hale bakarız.Kalb huşu sahibiyse kalbe bakarız söze değil.Ey Musa,edep bilenler başka,içi yanmış aşıklar başka.
Musa a.s.Allahu Tealadan bu itabı duyunca çöle düşüp çobanı aramaya başladı.Onun izlerini takip ediyordu.Nihayet onu buldu.
Müjde dedi.Allahu Teala'dan izin geldi.Gönlün nasıl istiyorsa öyle söyle.
-Ey Musa ,dedi çoban,ben o halde ,o sözden geçtim.Şimdi benim halim söze sığmaz.
Allahu Teala'ya hamd etsen de,bu çobanın layık olmayan övüşü gibidir.Senin övüşün çobanınkine nispetle daha iyi olsa da,Allahu Teala'nın yüceliğine nisbetle onun da değeri yok.ALLAH'I ZİKREDİYOR OLUŞUNUN MAKBUL OLMASI,O'NUN RAHMETİNDENDİR.
bu konu hakkinda guzel bir girisim yapmissin kardesim Ameller niyetlere goredir hatta niyet olmadan amellerin noksan nakis kaldigi da dogrudur insallah bizler ilk zumreden olalim sevgi ve saygilarla paylasimin icin Rabbim razi ve mutmain olsun insallah