Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Kadının Kocasından Kısas Hakkı

Kadının Kocasından Kısas Hakkı

Ashâbın ileri gelenlerinden Medineli Saad bin Rebi, Zeyd'in kızı Habibe ile evli idi. Habibe beyine itâatlı, sözüne saygılı idi. Ama zaman zaman her âilede olabilecek sinirlilikler oluyor, Habibe beyinden yüksek sesle bağırıyordu. Ancak Saad bin Rebi, buna sabrediyor; şiddete kadar işi götürmüyordu.
Ne var ki, Saad'ın bu sabrı Habibe'nin cesaretini çoğaltmıştı.

Bir defasında yine Habîbe, beyine yüksek perdeden bağırmış; onun sesini kendi sesi içinde boğmuştu. Beyinden üstün çıkan bir öfkeyle karşılık veriyordu.

Saad bin Rebi, hanımın cüretini bu defa sabırla karşılayamadı. Öfkeyle kaldırdığı eliyle bir tokat vurdu. Tokadı yüzünde şimşek çakmış gibi hisseden Habîbe, doğruca babası Zeyd'in evine yollandı. Ağlayarak şikâyette bulundu:

Babacığım, Saad yüzüme öyle bir tokat vurdu ki, şimşek çaktı zannettim.

Baba Zeyd, kızına ne hak verdi, ne de damadını kötüledi.

Ben bu hususta bir şey söyleyemem. Beyin seni tokatlayabilir mi, bunu da bilemem. Resûlüllah hayatta iken bize söz düşmez, gel seninle birlikte Onun huzuruna gidelim, dedi.

Habibe babasıyla birlikte Hazret-i Resûlüllah'a gidip huzuruna girdiler.

Her kadında olduğu gibi Habibe de gözyaşları içinde yediği tokadın acısını duygusal bir dille anlattı, hakkının beyinden alınmasını istedi.

Resûlüllah Hazretleri üzülmüştü. Gözyaşları sürekli akan Habîbe'yi teselli eden kararını şöyle açıkladı:

Sen merak etme, şimdi Saad'ı çağırırım. Sana vurduğu tokadın aynını sen de ona vurursun, böylece kısas yapmış, hakkını almış olursun.

Habibe buna çok sevindi. Kendine vurulan tokadın aynını kendi de kocasına vuracak, böylece kısas olup teselli bulacaktı. Habibe beyine tokat vurma hazırlığı içine girdiği bu sırada Resûlüllah Hazretlerine vahiy geldi. Vahiy, bu gibi ailevî meselelere âit ilâhî emirleri bildiriyordu. Resûlüllah Hazretleri Habibe ile babası Zeyd'e şöyle bir açıklama yaptı:

Sizin meseleniz hakkında biz kısas murad ettik. Rabbimiz ise başka şey murâd etmiş. Hakikat şudur ki, hayır, Rabbimizin muradındadır.

Bundan sonra Resûlüllah Hazretleri, Rabbimizin muradı olan âyetin emrini açıkladı. Nisâ sûresindeki âyette meâlen şöyle buyruluyordu:

" Erkekler kadınlarına hâkimdirler. Evlerinin reisidirler. Haksız olmamak şartıyla onları îkaz etmeye, ailede geçimi sağlamaya selâhiyetlidirler. Yaratılışta farklı olan erkek, aynı zamanda hanımın nafakasını da temine mecburdur. Hanım evde kalır, bey çalışıp çabalayarak nafaka kazanır."

Bu âyetin gelmesi üzerine kısastan vazgeçen Efendimiz, Habibe'ye, beyine itâatlı olmasını, onu kızdıran hissi davranışlardan uzak kalmasını söyledi. Beyinin hanımının nafakasını temine mecbur olduğunu, ona karşı daha müsamahalı davranması gerektiğini hatırlattı.

Böylece âile içinde evin reisinin erkek olduğu, hanımın beyine itâat ve saygı ile sorumlu bulunduğu; beyin de hanımın ihtiyaçlarını karşılayıp, nafakasını getirmekle mükellef tutulduğu meydana çıkmış oldu.

Demek oluyor ki, hissîlikleri erkekten fazla olan hanımlar beylerine karşı saygılarını korumalılar. Beyin yaptığı harekete aynıyla karşılık vererek kısas yapar gibi bir ataklığa girmemeliler. Rabbimizin bey ile hanım arasında kısası yasakladığını; hoşgörülü ve sabırlı geçimi esas aldığını bilmeliler...

Alıntı

Tabi bildiririm.. Bizde gizli saklı yok.. Yeni aile ilmihalinde okudum , paylaşmak istedim...

Daha yeni dikkatimi çekti ben bu konuyu hikayeler ve kıssalar bölümüne yazdıgımı zannediyordum..Tebrik ve kutlamalara yazmışım..Çok çok özür dilerim bilmeden olmuş admin kardeş..Eger bunu hikayeler ve kıssalar bölümüne aktarabilirseniz sevinirim.. Oda olmazsa silin gitsin...

allah razı olsun sizden kardeşim kendimizi üstün addetmek gibi bir düşüncemiz yok ama ilahi takdirin gereği mevla bizleri böyle halk etmiş herkes görevini yapabilmeli değilmi...onlar bize ne güzel örnek olmuşlar. mevlam onların şefeatine nail etsin hepimizi. erkekler ve hanımlar evde gerekli görevlerini yaapdıkdan sonra sıkıntı olmıyacakdır.
vallahü veliyyül müminin.

Yazarı sevmedigim bir insan oldugu için adını zikretmek istemiyorum..Eger ki dersen niye sevmedigin adamın yazısını iletiyorsun..Bende derim ki Mühim olan kimin söyledigi degil oradaki manayı anlayabilmek... Zira Hz.Ali "ilim çindede olsa gidin." buyurmuştur..YTine tekrar ediyorum Mühim olan kimin söyledigi degil , ne söyledigi.. : ))

selamun aleyküm Gök Sultan kardeşim..Paylaşımınız için çok teşekkür ederiz..Allah razı olsun...

Yazınız Hikayeler ve Kıssalar bölümüne aktarılmıştır...

selam ve dua ile..


.......................................................................

Daglara sinmis huzur

En kücük kipidanis yok
Agac dallarinda

Kuslar ormanda suskun


Sabret!

Yakin bir gün
Sen de huzur bulursun...(J.W.Von.Goethe)
--------------------------------------------------------------


Hikayeler ve Kissalar

MollaCami.Com