Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Güzel Ahlâk

Güzel Ahlâk

Örnek almamiz lazim olan kâinatin efendisine benzemege çalismaliyiz,ki sefaatine kavusabilmemiz umulsun...

(Zâd-ül Mukvîn)kitâbinda diyor ki,(Resûl aleyhisselâmin komsusu bir ihtiyâr kadin vardi.Kizini Resûl aleyhisselâma gönderdi.Nemâz kilmak için örtünecek bir elbisem yok.Bana, nemâzda örtünecek bir elbise gönder diye yalvardi.Resûl aleyhisselâmin o ânda baska elbisesi yokdu.Mubârek arkasindaki antârîyi çikarip,o kadina gönderdi.Nemâz vakti gelince, elbisesiz mescide gidemedi.Eshâb-i kirâm “radiyallahü teâlâ aleyhim ecma’în”,bu hâli isitince,Resûl “aleyhisselâm”okadar cömerdlik yapiyor ki,gömleksiz kalip, mescide cemâ’ate gelemiyor.

Biz de herseyimizi fakîrlere dagitalim dediler.Allahü teâlâ, hemen Isrâ sûresinin yirmidokuzuncu âyetini gönderdi.Önce habîbine,hasîslik etme, birsey vermemezlik yapma buyurup, sonra da,sikintiya düsecek ve nemâzi kaçirarak,üzülecek kadar da dagitma!Sadakada ortalama davran buyurdu.O gün, nemâzdan sonra,hazret-i Alî “kerremallahü vecheh”, Resûlullahin yanina gelip,(Yâ Resûlallah “sallallahü aleyhi ve sellem”! Bugün,çoluk çocuguma nafaka yapmak için sekiz dirhem gümüs ödünc almisdim.Bunun yarisini size vereyim. Kendinize antârî aliniz) dedi.Resûl “aleyhisselâm” çarsiya çikip, iki dirhem ile bir antârî satin aldi.

Geri kalan iki dirhem ile yiyecek almaga giderken gördü ki, bir a’mâ oturmus, Allah rizâsi için ve Cennet elbiselerine kavusmak için, bana kim bir gömlek verir diyordu. Almis oldugu antârîyi bu a’mâya verdi.A’mâ,antârîyi eline alinca, misk gibi güzel koku duydu. Bunun,Resûl aleyhisselâmin mubârek elinden geldigini anladi.Cünki,Resûl aleyhisselâmin bir kerre giydigi hersey,eskiyip dagilsa bile,parçalari da misk gibi güzel kokardi. A’mâ düâ ederek,(Yâ Rabbî!Bu gömlek hurmetine, benim gözlerimi aç)dedi.Iki gözü hemen açildi.

Resûl “aleyhisselâm”in ayaklarina kapandi. Resûl “aleyhisselâm” oradan ayrildi. Bir dirhem ile bir antârî satin aldi.Bir dirhem ile de yiyecek satin almaga giderken, bir hizmetci kizin agladigini gördü.(Kizim, niçin böyle agliyorsun?) buyurdu.Bir yehûdînin hizmetcisiyim. Bana bir dirhem verdi.Yarim dirhem ile bir sise ve yarim dirhem ile de yag satin al dedi.Bunlari alip gidiyordum.Elimden düsdü. Hem sise,hem de yag gitdi.Simdi ne yapacagimi sasirdim dedi. Resûl “aleyhisselâm”, son dirhemini kiza verdi.(Bununla sise ve yag al. Evine götür) buyurdu. Kizcagiz, eve geç kaldigim için, yehûdînin beni dögeceginden korkuyorum dedi. Resûl “aleyhisselâm”,(Korkma! Seninle birlikde gelir,sana birsey yapmamasini söylerim)buyurdu.Eve gelip, kapiyi çaldilar. Yehûdî kapiyi açip,Resûlullahi “sallallahü aleyhi ve sellem” görünce sasirip kaldi.

Yehûdîye,olani biteni anlatip, kiza birsey yapmamasi için sefâ’at buyurdu.Yehûdî, Resûlullahin ayaklarina kapanip, (Binlerce insanin bas tâci olan,binlerce arslanin, emrini yapmak için bekledigi ey koca Peygamber!Bir hizmetci kiz için,benim gibi bir miskînin kapisini sereflendirdin.Yâ Resûlallah!Bu kizi senin serefine âzâd etdim.Bana îmâni, islâmi ögret.Huzûrunda müslimân olayim)dedi.Resûl “aleyhisselâm”,ona müslimânligi ögretdi.Müslimân oldu. Evine girdi.Coluguna çocuguna anlatdi.Hepsi müslimân oldu. Bunlar, hep Resûlullahin “sallallahü aleyhi ve sellem” güzel huylarinin bereketi ile oldu.

Tam ilmihal seadet-i ebediyye

Selam Sevgi ve Dua Ile


Hikayeler ve Kissalar

MollaCami.Com