Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


= = Haricilerin Tevbesi = =

HARİCİLERİN TEVBESİ

İmam-ı Azam Ebu Hanife rh.a., hiçbir müslümanı günahından dolayı tekfir etmez, kâfir olduğuna hüküm vermezdi. Onun yaşadığı dönemde etkili bir topluluk olan Haricîler ise büyük günah işleyen herkese 'kâfir' damgasını basıyorlardı.Ebu Hanife'nin durumunu bilen ve onun sesini kesmek isteyen yetmiş kadar gözü dönmüş Haricî, bir gün kılıçlarını kınlarından sıyırmış vaziyette onun huzuruna çıktılar ve dediler ki:
:-Ey Ebu Hanife, ey bu ümmetin düşmanı ve şeytanı! Seni öldürmek bizler için yetmiş yıl cihad etmekten daha önemlidir.
İmam-ı Azam Hazretleri onlara şöyle dedi:
-Kılıçlarınızı kınına koyun, parıltıları beni korkutuyor.
-Biz kılıçlarımızı senin kanınla kınalamak istiyoruz, dediler.
Bu tehdid karşısında İmam-ı Azam:
-Sorun da konuşalım, deyip sorunu konuşarak çözmeyi önerdi. Haricîler teklifi kabul edip:
-Mescidin kapısında iki cenaze. Biri şarap içmiş, şarapta boğularak ölmüş bir adam. Diğeri de zina etmiş, gebe kalınca kendini öldürmüş bir kadın. Bunlar hakkında ne dersin? diye sordular.
-Bunlar hangi dinden? Yahudi, hıristiyan yahut mecusi mi? diye sordu
İmam-ı Azam.-Hiçbiri değil. Bunlar Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed s.a.v.'in O'nun kulu ve Rasulü olduğuna inanan dindendir, dedi Haricîler.
İmam-ı Azam sordu:
-Kelime-i Şehadet imanın kaçta kaçıdır?
-İman bir bütündür, parça parça olmaz, diye cevapladı Haricîler.
İmam-ı Azam:
-İşte bunların mü'min olduğunu kendiniz de kabul ediyorsunuz, diyerek ihtilaflı konuda haklı taraf olduğunu gösterdi. Hatta Haricîlerin sorduğu:
-Senden öğrenmek istiyoruz, bunlar cennetlik mi cehennemlik mi? sorusuna verdiği:
-Onlar hakkında, Allah'ın peygamberi İsa a.s.'ın onlardan çok daha günahkâr kimseler için söylediği şeyi söylerim:
'(Rabbim) eğer onlara azab edersen, şüphesiz ki onlar senin kullarındır. Kendilerini bağışlarsan, elbette mutlak izzet ve hikmet sahibi olan da sensin.' (Mâide,118), cevabı da Haricîlerin silahlarını atıp tevbe etmelerine yol açtı. Yanlış inançlarından vazgeçerek, gönül huzuruyla dönüp gittiler.

yarabbi biz acizlerinde gunahı hatası çok (Rabbim) eğer onlara azab edersen, şüphesiz ki onlar senin kullarındır. Kendilerini bağışlarsan, elbette mutlak izzet ve hikmet sahibi olan da sensin.' (Mâide,118), ayetin mucebince bizleride affet sen affetmezsen bizler kimin kapısına gideriz halbukı sen af edicisin afvı seversin

Sen tatlı olda bütün hayat zehir olsun
Sen razi olda bütün insanlar öfkeyle dolsun
Benim aram yeterki iyi olsun seninle
İsterse harap olsun alemle
Dost olursam senınle ben
Gerisi hep boştur
Topragın üstündeki her şey
Elbet toprak olacaktır...

Amin kardeşim... Dedigin gibi rabbimiz olmazsa gidelecek kapımız mı , sıgınacak yerimiz mi var... Rabbim sevgisini içimizden atmasın , zira onun sevgisinden yoksun bir vucud et yıgınından başka neye benzer..... Maasselam...


Hikayeler ve Kissalar

MollaCami.Com