Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Müslüman güleryüzlü tatlisözlü olur.
Mübarek Cumanizi tebrik ederiz,müstecab dualarinizi istirham ederiz efendim.
Hadis-i serifde; (Cuma, dünyada ve Cennette mü’minlerin bayramidir) buyuruldu.
Mevlana Halidi Bagdadi Hazretleri buyuruyor ki kuddise sirruh; eger bir toplulukta bir cemaatin içinde Allahu Tealanin sevdigi begendigi razi oldugu kabul ettigi bir tek kisi varsa Allahu Teala o bir kisi hürmetine hepsini affeder... Hak kapisinda ehil nâ ehil beraberdir.
Müslüman güleryüzlü tatlisözlü olur.
Peygamberimize sordular Sallallahu Aleyhi Vesellem: Ya resullallah Müslüman nasil olur? Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem buyurdularki; Müslüman güleryüzlü tatli sözlü olur... Güler yüz ve tatli sözün islamiyetin dinimizin yayilmasinda mühim yeri vardir. Böyle olmayan insanlar dîne fazla faydali olamazlar. Daima tatli sözlü ve güleryüzlü olmak Müslüman olmanin birinci alametidir. Bazi insanlar çok hassastir, çok duygusaldir. Ona bir sert bakarsaniz kalbi kirilir, üzülür.
Karinca hacca gitmeye karar vermis, demisler ki sen bu halinle hacca gidebilir misin? Niye gitmeyeyim demis. Nasil gidersin ömrün yetmez... Bir güvercine takilirim. Güvercin uçar bende giderim. Dolayisiyla Allahü teala bizi böyle karinca iken uçan bir kusa rast getirirse Kabeyi bulabiliriz. Yani Rabbimizin rizasinin nerede oldugunu ögreniriz. En zor is budur. Ya rabbi bana dogruyu dogru bildir, yanlisi yanlis bildir diye dua etmelidir. Insan bu ölümlü dünyada kötü bir seye dogru diye sarilirsa yanar. Eger dogru bir seye yanlis diye saldirirsa mahvolur.
Onun için dünyada en zor sey; dogru hangisi, egri hangisi ayirabilmektir. Bu insanin kendibasina yapacagi bir sey degildir. Insan akli buna yetmez. Bunu daha evvel bilen birinin göstermesi lazimdir. Peygamberimiz buyuruyorlarki; “aleyhissalatü vesselam” Benim ümmetim yetmis üç firkaya bölünecek. Bunlardan bir tanesi dogru olacak. Yetmis ikisi bozuk olacak. Bozuklar itikat bakimindan oldugu için, bu yetmis ikisi cehenneme girecek. Ümmetim dedigi için de, cehennemden sonra gene çikacak. Ama, “Ümmetim” dedigi için. Dolayisiyla, cehenneme ugramadan, bu azabi çekmeden, cennete bir firka girecek.
Bu da “Ehl-i Sünnet vel Cemaat” firkasidir.Allahu teala sahipsiz olmaktan korusun.O büyükleri tanimayan,o büyükleri sevmeyen,o büyüklerin yolunda gitmeyen,çok büyük tehlikededir.
Peygamber efendimiz aleyhisselam; Bir talebe dinini ögrenmek için. Hatta dininden bir mesele ögrenmek için evinden çiksa, dinini ögrenecegi zatin evine gidinceye kadar, o yola melekler kanatlarini döser. Neden... bu serefli kul benim üstüme bassin diye... Bu, dinini ögrenmek için giden kisiye verilen sevab.. ya ögretmek için giderse, yani birine bir kitab verirse, kitab verilmesine sebeb olursa yani birisi onun elinden dinini ögrenirse ona verilen sevab daha fazla olacaktir. Gökteki kuslar, karadaki hayvanlar denizdeki baliklar bunun için istigfar ederler affet bu kulunu diye...
Bizim dinimizin iki esasi vardir; biri ögrenmek biri ögretmek. Dinimizin en büyük düsmani cehalettir. Onun için nerede ilim varsa din oradadir, nerede din varsa ilim oradadir ilimsiz din olmaz, onun için ilim ögrenmek çok büyük ibadettir çok büyük sevabtir.
Eger bir mümin gece yatmadan evvel biraz ilim tahsil etse biraz kitab okusa biraz ilim ögrense sabaha kadar ibadet sevabi verilir.Ondan sonra yatsin, istedigi gibi...:)) Ne var ki bir kitab okusa biraz çocuguna verse,yavrum okuda dinleyelim dese o evdekilerin hepsi sabaha kadar ibadet sevabina kavusuyorlar.Elden ayaktan düstügümüz zaman yani musalla tasina koyuldugumuz zaman,ne namaz var,ne oruç var,ne ilim var,ne ögrenmek var artik.
Kefenle birlikte defterler kapandi ancak sadakayi cariye dedigimiz bizim sebebimizle bir hayirli is olursa ne ala, bir seyler ögretmemizin sebebi o,iyi bir evlat, iyi bir talebe,iyi bir hizmet eger varsa bu öldükten sonra da sevab yazdirmaya devam eder asil mesele bu. Yoksa ben ihtiyarlayinca elden ayaktan düsünce kenarda varliklarim olsun yedek akcem olsun kiralik evlerim olsun diye fâni bir dünya için yatirimi düsünen bir müslüman nasil olur da öldükten sonrasi için yatirimi düsünmez buna akil ermiyor.Ki o yatirdiklarina kavusacagi da belli degil...:((
Bir Kibrisli Mustafa abi vardi, Allah rahmet eylesin hiç kenarda kösede bir seyi yok ömrü boyunca mübarek, hizmet ve ibadetle yasadi, ne oldu, ....muhtaç olmadi ama onun yaptigi bu hizmetlerin karsiligi olarak bütün arkadaslari, herkes pervane oldu, hepimiz unutamadik,unutamiyoruz neden herkese iyilik etti, hizmet etti, dinin yayilmasi için ugrasti... Sonra Peygamberimiz buyuruyorlar ki aleyhissalatü vesselam;
Sürüden ayrilan koyunu kurt kapar, kurt sürüye saldiramaz, sürüden ayrilirsa hapi yuttu. Insanin kurdu seytandir buyuruyor cenabi peygamber. Eger siz bir topluluktan ayrilirsaniz ayri düserseniz sizide o seytan kapar. Allahü teala bir toplulugun içine seytanin girmesini yasaklamistir. Bir toplulugun içine seytan giremez. Onlari bozamaz çünkü hepsi ayni seyi düsünüyor hepsi ayni seyleri paylasiyorlar. Eger bir tanesi içlerinden farkli düsünürse farkli konusursa seytan gider ona bulasir.
Nasil ki sürüden ayrilan koyunu kurt kaparsa bir topluluktan ayri olanida seytan kapar o insanlara karsi kötü düsünmeye baslar, tenkit etmeye baslar. Yani baslar muhalefete.. . Muhalefetle kalsa yine iyi bu sefer bir müddet sonra o herseyini borçlu oldugu o kapiya düsman olmaya baslar, öyle düsmanligi artar ki; en son bu düsmanlik din düsmanligina dönüsür. Bakin, Allah muhafaza etsin, Cenabi peygamber buyuruyor ki;
toplulukta rahmet vardir, ayrilikta azabi ilahi vardir. Iste birlik ve beraberlik içinde olmanin hem hayat bakimindan, hem vefat bakimindan, hem dünya bakimindan, hem ahiret bakimindan çok faydasi vardir. Allahu teala birlik ve beraberligimizi bozmasin insallah.
Alinti
Selam Sevgi ve Dua Ile