Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Insanin kiymeti
Ahmet Mekki Efendi – 23 (Rahmetullahi Aleyh)
Insanin kiymeti
Allah’ü Teala’ya gönül vermis bir velî.Nasîhati, herkese olurdu fâideli.Bir gün,sevdiklerine buyurdu:(Ey insanlar! Rabbimizin bizlere,sonsuz nîmetleri var.Bu kadar çok nîmete sükretmek mümkün degil.Zîrâ âciz kalirlar,bu iste agiz ve dil.Bu bâbta Hak teâlâ buyurur ki Kur\'ânda:(Size nîmetlerimiyazmak için dünyâda,Agaçlar kalem olsa ve denizler mürekkep,Nîmetlerim bitmeden,denizler biterdi hep.Bir deniz daha gelse,biterdi o da mutlak.)Öyle kiymet vermistir bizlere cenâb-i Hak.
Ne görebiliyorsak yâni su kâinâtta,Ve ne göremiyorsak yerde ve göktehattâ,Hepsi,menfaatine yaratildi “Insan”in.Nasil kiymet vermistir Rabbimiz bize bakin.Yildizlar,ay ve günes, bu koskoca kâinât,Yeryüzünde bulunan,nice hayvan ve nebât,Hepsini,“Insan” için yaratti Hak teâlâ.Bir seref ve üstünlük olur mu bundan âlâ?Allah, biz insanlara böyle kiymet veriyor.(Sizi de, kendim için yarattim) buyuruyor.
Bu kadar nîmetlere nâil olan bu “Insan”,Hiç unutabilir mi Rabbini kisa bir an? Unutursa,ne kadar olur fenâ ve çirkin.Bundan büyük nankörlük olur mu bir kul için?Bu,zor bir imtihândir,zîrâ seytân ve nefis,Bizi,isyânkârliga sevk ederler bilâkis.Allahü teâlâdan gelen nûr ve feyize,Mâni olan,bizdeki "Nefis"tir önce bize.Insanin kendisidir kendine asil düsmân.Düsmâni,disarida aramayin hiç bir an.(Ben hakliyim) demeye basladi mi bir kimse,Tâbi olmus demektir can düsmâni bu nefse.
(Filân,on para etmez)dedigi anda kisi,Nefsinin pençesindedir,bitmistir onun isi.Baskasini suçlamak, suçlarin büyügüdür.O,nefse esirdir ki,degildir serbest ve hür.Saka degil“Ates” var,dayanilmaz an bile.Cennet de,Cehennem de,dolacak insan ile.Öyleyse, Rabbimizin bize ihsân ettigi,Nîmetlerin kadrini, bilelim daha iyi.Birisi "Îmân"dir ki, bu, çok büyük bir nîmet.Elden çikarmamaya, verin çok ehemmiyet.Öbürü "Vücut"tur ki,çok sükür sihhatteyiz.Bu büyük nîmeti de,ihsân etmis Rabbimiz.Bu emâneti dahî,Onun râzi oldugu,Yerlerde kullanarak,tam yapmali kullugu.Nasilsa eskiyecek bu vücut en sonunda.Öyleyse birakin da,eskisin “Hak yolu”nda.)
Islama hizmet farzdir
Ahmet Mekki Efendi,Kadiköy müftüsüyken,Dine hizmet yolunda, vefat etti sehiden.Bu zat buyuruyor ki:(Bu Islam âlimleri,Kitap yazip yaydilar,Islami ilimleri.Denilse ki:(Âlimler yazdi da bunca kitap,Niçin kitap yazmakla ugrasmadi hiç Eshap?)Deriz ki: Cenab-i Hak,Eshab-i kiram için,Kur'an-i kerim’inde buyurdu: (Cihad edin!)Bu cihad emri ile, yüzyirmidört bin kadar,Sahabe,hemen çikip dünyaya dagildilar.
Afrika'ya,Misir'a,Hindistan ve Asya'ya,Terk-i diyar ederek,gittiler atli,yaya.Allah'in bu dinini,oralara yaydilar.Hiç kitap yazmak için vakit bulamadilar.Hepsi,evi barkini,evliyse zevcesini,Hiç dönmemek üzere, terk ettiler hepsini.Gittikleri yerlerde, küffarla cenk ettiler.Cogu sehid düserek,geriye dönmediler.Onlarin hanimlari, ne de çok sabirliymis.Ve onlarin evladi,ne sabirli evlatmis.Ne de mücahidlermis,giden Eshab-i güzin.Canlarini verdiler, dövüsüp Allah için.
Hem vâkif degildiler,o yerlerin diline.Alisik degildiler,hem de iklimlerine.En ücra yerlerinde nitekim bu dünyanin,Kabirleri mevcuttur,Sahabe-i kiramin.Terk-i vatan ederek gittiler,niye acep?Islami,o yerlere ulastirmak için hep.Cünkü emretmisti ki Hakk Teala onlara:(Cihad edip bildirin, bu dini insanlara!)Daha sonra âlimler,görüp bu Sahabeyi,
Onlardan ögrendiler,her dini meseleyi.Onlardan aldiklari bilgileri yazdilar.Sonra o kitaplari,her tarafa yaydilar.
O halde âlimler de yaptilar bu hizmeti.Cünkü onlar yaydilar,ilmi,Islamiyet’i.Hatta çogu âlimler, bu hizmetin yaninda,Kiliçla harp ettiler savas meydanlarinda.Âlimler,din ilmini,Sahabeden aldilar.Daha sonrakilere aynen ulastirdilar.(Islama hizmet)emri,Eshaba degil yalniz,Bütün Müslümanlara farzdir hiç istisnasiz.Ta kiyamete kadar gelecek Müslümanlar,Herkes,iktidarinca bunu yapmalidirlar.
Ve lakin bu hizmeti,hatir gönül yikmadan,Tatli dil,güler yüzle yapmali,kalp kirmadan.Emr-i maruf yaparken,kalp kirilirsa eger,O hizmet sevap degil,günah olur bu sefer.En iyisi,birine, bir Islam kitabini,Vererek kazanmaktir,bu cihad sevabini.)
Is kalptedir
"Ahmet Mekki Efendi",âlim ve velî bir zât.Kullara hizmet için,ederdi çok
nasîhat.Ilim,hikmet saçardi konustukça lisâni.Küfür’den hidâyete çikardi çok insani.Güler yüz ve tatli dil siar idi hep ona,Her hali sahid idi evliya olduguna.Bir gün,sevdiklerine buyurdu:(Is kalptedir.Onu temizlemek de,ancak“Sohbet”iledir.“Sohbet”, bir an da olsa, Hak dostu bir velî\'yle,Berâber bulunmaktir, konusulmasa bile.
Evliyâ-yi kirâmdan,“Behâeddîn Buhârî”,Vardi ki,ziyârete gelmisti Ona biri.Bakti ki konusmuyor,bekledi yarim saat.Lâkin konusmuyordu yine o mübârek zât.En son dayanamayip,dedi ki:(Ey efendim!Bir seyler söyleyin de, istifâde edelim.)O zaman büyük velî,basini kaldirarak,Ona söyle buyurdu hemen cevap olarak:(Bizim sükûtumuzdan bir sey anlamadiysan,Kelâmimizdan dahî anlamazsin ey insan!)
Yüzüne bakmak bile,ibâdettir mü'minin.Cünkü onun kalbinde,"Îmân"var,bunun için.Peygamber-i zîsân'in kalbinden çikan “Nûr”lar,Kalpten kalbe akarak,geldi bu güne kadar.“Su”,nasil ki boruyla gelir ise barajdan,Bu “Nûr” da,kalpten kalbe, akip gelir her zaman.Eger nasîb olmazsa bu nûrlar bir kisiye,Kavusmamis sayilir zâten o hiçbir seye.Velhâsil su iki sart, her kimde varsa eger,Resûlullah'tan gelen bu “Nûr”a, o da erer.
Sartlardan birincisi sudur ki:"Bu nûrlarin,Kalbinde olduguna,inanmaktir bir zâtin."Ikincisi,"Sevmektir o velîyi ihlâsla.Hiç süphe etmemektir,bu ikisinde aslâ\".Her kimde bu iki sart mevcut ise eger ki,Onun dahî kalbine, nûr akar elbette ki.)Bir gün de buyurdu ki:(Olun hep mütevazi.Siz tevâzû ettikçe,yükseltir Allah sizi.“Kibir”li olanlari, ne kul sever,ne Allah.Kendisini sâdece,kendi sever mâzallah.
Kendini bir “Kâfir”den,hattâ“Uyuz köpek”ten,Üstün gören,Allah'a kavusamaz katiyyen.Hadîste buyuruldu: (Insanlarin fenâsi,Zor olandir yanina biraz yaklasilmasi.)
Eger korkuluyorsa,varmak için yanina,Bir felâket olarak, kâfi gelir bu ona.Siz öyle davranin ki, kaçmasin kimse sizden.Emîn olsun insanlar,hem el ve dilinizden.
Desinler:(Gidelim de,filânin yanina biz,Içimiz açilsin ve ferahlasin kalbimiz.)
Itaat böyle olur
Bu zat,sahip oldugu ilim ve irfaniyle,Hizmete adamisti,kendini tamamiyle.Gaye,bir kisi olsun, kurtarmakti atesten.Daha mühim is yoktu,ona göre bu isten.Derdi ki: (Ey insanlar,verenler olur aziz.Zira veren kullari, çok seviyor Rabbimiz.Almak istemeyin ki, bu,hiç makbul sey degil.Hep almak düsünenler,olurlar hor ve zelil.Insanlar arasinda münakasa ve kavga,Varsa,almak yüzünden, vuku bulur mutlaka.Ama vermek yüzünden,çekisme olmaz zinhar.Görülmüs mü, vermekten kavga etsin insanlar?)
Derdi ki:(Peki deyin,kaçinin itirazdan.Zira peki demeyip,kovuldu lain
seytan.Eshap,Resulullaha,tam itaat ederdi.Onun her bir
emrine,hemen(Peki)derlerdi.Mübarek huzurunda,edepliydiler gayet.Sessizce oturur ve etmezlerdi hareket.Hatta agaç zannedip,kuslar o kimseleri,Gelip,üzerlerine konarlardi ekseri.Bir kabahat isledi, Eshapdan biri bir gün.Mübarek kulagina gitti bu da Resulün.
Peygamber Efendimiz,duyunca bunu hemen,Buyurdu ki:(Hapsettim öyle ise onu ben!)Bunu,o sahabiye haber verdiklerinde,Bir mih gibi çakilip,kala kaldi yerinde.Vaziyeti nasilsa,öyle kaldi bu sefer.Zira(Onu hapsettim!)buyurmustu o Server.Allah'in Resulünün emrine muhalefet,Olur diye,bir milim eylemedi hareket.Hatta bir ayagini,öbürünün yanina,Bile getirmedi ki,itiraz olur Ona.Resule bu derece itaat ederlerdi.Onun için,canimiz feda olsun derlerdi.)
Bir gün de buyurdu ki:(Ey cemaat,bu nefis,Öyle bir canavar ki,aman dikkat ediniz!Bir ahtapot misali,insanin vücudunu,Kollariyla sarmistir,düsünün böyle onu.Haram ile beslenir, nefs denen bu canavar.Serpilir,kuvvetlenir,islendikçe haramlar.Yegane,tek gayesi sudur ki isbu nefsin,Sahibini,ebedi azaba sürüklesin.Siz düsman aramayin kendi haricinizde.En büyük düsmaniniz, nefistir içinizde.
Ondan kurtulmak için,iki yol vardir ancak.Birisi,gidasini kesmektir tam olarak.Yani islenmez ise en küçük günah bile,O,gidasiz kalarak, zayiflar tamamiyle.Öbürü,kelime-i tevhidi söylemektir.Yani Allah zikri de,onu çok zaifletir.)
Anadolu Evliyalar
Selam Sevgi ve Dua Ile