Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Ya Eyyuhel Muddesir
YA EYYÜHEL MÜDDESSiR
Ey örtülere bürünüp yatan!
Kalk inzar eyle ve rabbini tekbir et
Ya Resulallah! Biz cahiliyet zamaninda yasamis insanlariz. Putlara tapar, öz çocuklarimizi kendi ellerimizle öldürürdük... bir küçük kizim vardi. Bir gün bunu yanima çaGirdim; oyununu birakip sevinerek geldi. Yürümeye basladim; yavrucak da pesimdeydi. Hem civil civil konusuyor; hemde bana yetismeye çalisiyordu. Evimizden epeyce uzakta olan kuyunun basina kadar ben önde o arkada olarak yürüdük. Oraya varir varmaz çocuGun kolundan tuttuGum gibi kuyuya firlattim.
...BoGulmakta olan masumun çiGliklar dolu yalvarisi daGi tasi inletir:
-BabaciGim!!! BabaciGim!!!
Ama babanin kalbi kalb deGil tastir sanki.
Cahiliyet örfü, kalbleri taslastirmis, vicdanlari köreltmistir.
Sevgili Peygamberimiz, feci hadiseyi dinleyince teessürlerinden aGlamaya basladilar. ipek kalbleri bu müthis canavarliGi tahammül etmemisti.
Huzurda bulunanlardan biri günahini dile getiren kisiye kizarak:
-YaptiGini beGendin mi? Allah'in Resulünü hüzünlendirdin, diye çikismaktan kendini alamadi.
Efendimiz, dertli babaya:
-Bir daha anlat! buyurdular.
Baba olanlari serha serha bir yürekle tekrar hikaye edince yeniden aGladilar; göz yaslari süzülüp süzülüp mübarak sakalini islatiyordu. Yaslari sildikten sonra pismanliktan kavrulan elem dolu adami teselli ettiler.
-Allah, cahiliyet sebebi ile yaptiklarinzi bir daha islemedikce o zaman birakir; bugüne getirmez...islamiyetin vahyedildiGi zamanlarda Arabistan ve bütün dünya cahiliyet içinde yüzüyor, basi çeken Arap diyari... babasinin pesinden acaba bir sey mi verecek diye kosan küçücük bir kizi sirf dahi kipirdamadan sulara atan, diri diri topraGa gömen insanlarin asri.
Peygamberimizin islamiyeti yaymalarindan evvel esirler canli canli yakiliyor, hasimlar iskence ile öldürülüyor, ahlaksizliGin her nev'i isleniyor, içki , kumar, hirsizlik her devirden ilerde bulunuyor, dullarin yetimlerin, kimsesizlerin mallari gasb ediliyordu. Hiç bir ölçü hir bir kayit kalmamisti...önceki Peygamberlerden gelen dine ve yüce Allaha iman etmis. Hanif denen müminlerin hepsi bir avuç... diGerleri, Allaha inanip ahireti, ceza ve mükafati kabul etmiyenler, Allah'a ahiret ve cezaya inanip PeygamberliGi reddedenler ve ekseriyette olan putperestler... kendi elleriyle yaptiklari aGaç ve tas veya tas heykellere tanri diye tapan zavallilar.
Ve islamiyet... O mübarek din, böylesine dehset verici bir mekana inmek üzere bulunuyordu. O hassaslarin hassasi, incelerin incesi yüce Resul iste bu insanlari ve daha nice insaf ve merhametten habersizleri yola getirerek onlari insanliGa örnek birer yildiz yapacakti.
Efendimiz tam kirk yasinda iken Cebrail aleyhisselam Hira daGinda O'na gelerek "oku!"diye baslayan ilahi emri bildirmis; kendisinin Peygamber olduGunu müjdelemis ama bundan sonra bir daha vahiy getirmemisti... Rabbinden haberin gecikmesi yüce Peygamberi endiseye üzüntülü düsüncelere sevkediyordu... bir gün yine bu halde iken Hira maGarasina çikmisti; orada ibadet ettikten sonra evine gitmek üzere daGdan inerken bir ses isittiler. Baslarini kaldirip baktiklarinda Hira'da kendisine gelen melegi altiyüz kanadi açik olarak müthis ürperdi veren bir manzara ile yerle gök arasindaki kürsüde oturmus olarak gördüler.
Efendimizin heyacandan mübarek kalbleri çarpmaya basladi. Diz üstü yere düstüler. Ve derhal kalkarak acele evlerine gelip,
-Beni örtünüz! Beni örtünüz, buyurdular...
Ve örtündüler.Hadice validemiz etraflarinda pervane.
Bu esnada kendilerine Cebrail göründü. Müddessir suresinin ilk ayetlerini getirmisti:
Tarihi an; O'na sallallahü aleyhi ve sellem Allah'in emir ve yasaklarini bildirmesi için risalet vazifesi tebliG ediliyor;
-Ey (elbisesine) bürünen Peygamber! Kalk da (kavmini Allah'in azabi ile) korkut. (iman etmezlerse azaba uGruyacaklarini kendilerine haber ver) Rabbini tenzih et. Elbiseni de temiz tut. Azaba sebep olan seyleri terketmekde sebat et.
Ayet-i kerime nazil olduGu sirada Peygamberimiz "Allahü Ekber" diyerek tekbir getirdiler ve gelenin cin ve seytan deGil de melek olduGuna mutlak olarak inandilar. Cin ve seytan tekbir getirilen yerde duramazdi.
Vahiyler; insanliGi kurtaran ebedi güzellikteki sözler... vahiy birkaç çesit:
-Sadik rüyalar! uykuda görünenler aynen çikiyor.Sevgili efendimiz kirk yasina girmeden önceki alti ayda rüyadaki bu vahiylere PeygamberliGe hazirlandilar.
-Cebrail'in görünmeden vahyi Peygamberimizin nur menbai kalbine ilham yolu ile aktarmasi... "hiç bir nefs rizkini tamamlamadan ölmez" seklinde terennüm edilen hadisi serifin kaynaGi bu yoldaki vahye bir misal.
-Cebrail aleyhisselamin, insan kiliGinda ve mesala anlatilmaz güzellikteki Dihye, radiyallahü anh, suretinde herkese görünecek sekilde gelerek vahyi sevigili Peygamberimize iletmesi.
Mübarek vahiy bazan korku veren siddetli sesler biçiminde gelirdi. Bu sekilde gelis vahyin en aGir siddetli olani Kis günü dahi olsa Resulullah-in alnindan gül tomurcuklari gibi terler dökülür ve yere çökerdi. Mesela Maide suresi nazil olurken insanliGin rehberi bir deve üzerindedir. Hasil olan manevi aGirliktan hayvan çöker ve ayaklari ufalanir... böyle zamanlarda sevgili Peygamberimiz melek sifatina girerlerdi.
-Bazan da Cebrail kendi sekli ile; altiyüz kanadi açik ve paril paril parlayarak gelip vahyi haber verirdi. iki kere olmustur. ilki müddessir suresini getirdiGinde. ikincisi de Mirac gecesi Sidretül müntehanin yaninda...
Mirac gecesi Allahü tealanin harfsiz, kelimesiz, sessiz, yönsüz ve mekansiz olarak ve arada hiç bir melek ve vasita olmadan efendimiz gökler üzerinde iken O'na vahyetmeleri... bes vakit namazin emredilmesi'nin sekli.
-Bazi vahiyleri de Yüce Allah, arada perde olduGu halde Resulüne doGrudan doGruya bildirmistir.
... artik vahiyler pes pese gelmektedir. Sevgili Peygamberimiz ilk zamanlar ayetleri ezberleyip unutmamak için Cebrail, okurken O da tekrarlardi.. fakat vahiy gelerek buna lüzum olmadiGi ve" O'nu sana ezberletmek, okutmak bize aiddir. Biz O'nu sana okuduGumuz zaman sen yalniz dinle. Sonra onu anlatmak, öGretmek yine bize düser" buyuruldu.
Emri ilahi üzerine Sevgili Peygamberimiz meleklerin en üstününü yalnizca dinliyor ve melek gidince de gelen ayetleri hiç bir zorluk ve sikinti duymadan aynen eshabina okuyordu.
..........
Sevgili Peygamberimiz o devir arabistaninda yasiyanlarin çoGu gibi Ümmi... ne okumusluGu var; ne de yazmisliGi. iste kendi lisanlarindan bu gerçeGin ifadesi:
-Ben ümmi Peygamber Muhammedim. Benden sonra Peygamber yoktur.
Yüce Allah Ankebut suresi kirksekinci ayetinde habibini doGruluyor.
Sen, bu kitap, gelmeden evvel bir kitabi okumadin, yazi yazmadin. Okur-yazar olsaydin "baskalarindan öGrendin" diyebilirlerdi.
Evet; Efendimiz hiçbir mektebe gitmediler, tahsil yapmadilar ve öyle esasli bir seyahatlari olmadi.Oniki yasinda Ebu Talip ile Basra'ya onyedi yasinda amcasi Zübeyr ile Yemen'e Yirmi yasinda Hazreti Ebubekr ile sam ve yirmibes yasinda Hadice annenin mallarini satmak üzere yine sam'a olmak üzere hepsi hepsi dört defa dis seyahatlari oldu ki bunlarda öyle uzak mesafeler deGil.
Allah'in emirlerini bildirmekle görevli bu asil insanin ümmi olduGu, fazlaca seyahate gitmediGi hakikatte bütün herkesce malum. Öyleki müsriklerin arasinda O'nun doGduGu günden Nebi olduGu kirk yasina kadar geçen ömrünü hatta gün gün bilen var. Ama buna raGmen sirkte inat ediyorlar.
Bakiniz müsriklerin azginliklarin Nadr bin Haris, Mekke'lileri basina toplamis ne diyor:
-Ey kureys! Size öyle birsey çatti ki ne yapsaniz bos . Çünkü Muhammed aranizda büyüdü. O, beGendiGiniz bir çocuk, sevip takdir ettiGiniz bir gençti. Sözü en doGru olan O'ydu. En fazla O'na itimat ederdiniz. su yasina kadar kendisine "Muhammed-ül Emin" diyen biz deGilmiydik?
...Anlatilanlar küfrün sonunun geldiGine bir ikrar ve itiraftir.
-Kalk insanlari irsad et, Azab ile korkut!
Mealindeki ayeti kerime üzerine Sevgili Peygamberimiz en önce durumu muhterem zevceleri üstün insan Hazreti Hadice Radiyallahü anha'ya açtilar. Ve kendisini islamiyeti kabule davet ettiler.
Hadice annenin sevinçten akli basindan gitmisti Zevkle Kelime-i sehadet getirdiler:
Eshedü enla ilahe illallah ve eshedü enne Muhammeden abdühü ve resulüh.
O' nun Allah'in Resulü olduGunu ilk defa bir kadin kabul ediyor ve buna sahid oluyordu... kadinlara kiyamete kadar yetecek bir iftihar sebebi.
Cenabi Hak, Habibine gösterdiGi büyük bir yakinlik ve tertemiz sevgiden dolayi Hazreti Hadice'ye bu seref ve imtiyazi lütfetti.
Peygamberimiz memnun oldular. Ve imam olarak zevceleri ile iki rekat namaz kildilar.
Cebrail Aleyhisselam ilk gelislerinden birinde Sevgili Peygamberimize Yüce Allah'in selamini bildirmis ve dinin direGi alan ibadeti öGretmisti... AyaGini yere vurunca buradan su fiskirdi. Çikan sudan önce Melek abdest aldi, sonra Resulullah. Cebrail, imam olarak iki rekat namaza durdular... kiyamete kadar gelecek müminlerin eda edeceGi büyük ibadetin ilk ifasi ve ilk cemaat.
Peygamberimiz de, Cebrail'den gördüklerini Hadice validemize öGreterek abdest almis ve kendisi imam olarak namaz kilmislardir... Henüz sadece sabah ve ikindi namazlari emredilmis.
Sevgili Peygamberimizle Hazreti Hadice'yi namazda gören Hazreti Ali, efendimize bu yaptiklarinin ne olduGunu sordu. Peygamberimiz Ona islamiyeti ve namazi anlatip davetini yapinca henüz on yasinda bulunan ve hiçbir günüha bulasmamis olan Hazreti Ali, Kerremellahu vecheh, an bile geçirmeden son Peygambere biat etti.
Böylece iman edenlerin ikincisi bir çocuk oluyordu... islamla sereflenen üçüncü insan Zeyd bin Harise. Azad edildiGi halde yüce insandaki yüksek ahlaka hayran kalip yanindan ayrilamayan eski köle. Dördüncü Mümin ise Hazreti Ebubekir Radiyallahü anh... Kureys'in en itibarlarindan. Herkesin büyük hürmet duyduGu, ihtilaflari en adil bir sekilde halleden deGerli bir insan ve zengin bir tüccar. Hidayete ermeden önce de putlara tapmisliGi ve içki içmisliGi yok.
islamiyetin açiklandiGi günlerde is icabi Yemen'de bulunuyor.
Burada karsilastiGi yasli bir zat, kim olduGunu ve nereden gelip nereye gittiGini arastirarak O' nu yakindan taniyinca:
-su günlerde sizin Mekke'de bir Peygamber, yeni bir dini ilan ediyor olmali. O'na bir genç ile olgun yasta biri yardimci olacaklardir... Genç ve gayet cesur ve atilgandir; olgun yastaki adam ise beyaz tenli ve zayif vücutludur, diyerek Ebubekir Efendimizi tarife basladi...
Ve Peygamberimizi öven siirler okudu. Sonra bu beyetleri bahsettiGi Peygambere arz etmesini O'ndan rica etti.
Hazreti Ebubekr, Mekke'ye dönünce aralarinda Ebu Cehil'in olduGu müsriklerin seçkinlerinden bir gurup "Hosgeldin" demek için ziyaretine geldiler.
Ebubekr, radiyallahü anh:
-sehirde mühimce bir sey var mi? diye sorunca, zaten bunu kollayan münkirler:
-su senin kiymet verdiGin Muhammed-ül Emin var ya; Ebu talibin yetimi. Peygamber olduGunu iddia etmeye basladi. Arada hatirin olmasaydi, isini bitirecektik ama; simdi sen gerekeni yaparsin..
Bunu isiten akilli ve zeki insan onlari münasip bir sekilde savdiktan sonra:
-Ya Muhammed isittiGime göre sen atalarinin dinini terk etmissin doGru mu?
-Ey Ebubekr! Ben, Allah'in sana ve bütün insanlara gönderdiGi Peygamberim. Allah'in birliGini ve benim PeygamberliGimi kabul et!... --Resul olduGuna dair delilin var mi? - -Yemen'de konustuGun zat...
-Yemen'de birkaç ihtiyar ile görüsüp konustum Hangisini kastediyorsun?
-Sana siir söyleyeni!
Hazreti Ebubekr çok sevinerek;
-Ey aziz dostum. Sana bu haberi veren kim?
-Önceki Peygamberlere gelmis olan büyük melek.
Bunun üzerine Ebubekr, Peygamberimizin elini tutarak hiç tereddüt etmeden, kalbinin bütün hüçreleri ile Kelime-i sehadet getirip Müsliman oldu... Onun yeni dini seçisi islamiyete destek ve kuvvet kazandiriyordu.
Her Mü'minin gönlünde iman nuru yaninca ebedi hakikatler mesalesini baska yerlere ve baska insanlara da tasimaya basliyor. Ebubekr EFendimizin daveti ile Osman ibni Affan, Abdurrahman ibni Avf, Sa'd ibni Ebi Vakkas, Talha ibni Ubeydullah iman ederek Hazreti Ebubekr ile birlikte O peygamberler Peygamberinin; cin ve insan ve herseyin Resulünün; Dünya ve ahiretin efendisi, Sallallahü aleyhi ve sellemin yüksek huzuruna gelip namaza durdular... saflar olusmaya basliyor.
Hadice validemizden sonra islamiyeti kabul eden bu sekiz kisiye ünvanlarinin tekrarlanmasi nasip oldu: ilk müslümanlar, ilk ulvi kiymetler...