Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim

SiZiN YANLisiNiZi DÜZELTECEK ADAM ANASiNDAN DOGMAMis Mi?

Bir gece Medine sokaklarinda Halife Hazreti Ömer ve Abdurrahman bin Avf hazretleri gezerken bir evin içinden karisik seslerin geldiGini duyarlar. Biraz yaklasinca sorar Halife..............

- Ey Abdurrahman, bu evin kime ait olduGunu biliyor musun?
Abdurrahman bin Avf, "Bilmiyorum" der. söyle açiklama yapar.
- Burasi Rebi'a bin Ümeyye'nin evidir. içindekiler de sarhoslar, içmisler baGirip çaGirisiyorlar. Ne dersin, bunlara ne türlü bir ceza uygulayalim? Gecenin bu saatinde bu haldeler...
Abdurrahman bin Avf der ki:
- Bana kalirsa ceza uygulanacaklar onlar deGil, biziz!
irkilir Halife.
- Neden? diye sorar. söyle izah eder büyük sahabe:
- Allahü Azimüssan 'insanlarin gizli ayiplarini arastirmayiniz' buyuruyor. Biz ise gecenin bu saatinde evinin içindeki ayiplarini arastirip meydana çikarmakla mesgulüz. Aslinda cezalik isi biz yapiyoruz demektir!
Bunun üzerine düsünmeye baslayan Halife, elini Abdurrahman bin Avf'in eline uzatarak der ki:
- Tut su elimden de bir an evvel buradan uzaklasalim; yoksa biz onlara deGil, onlar biz ceza isteyebilirler.
Oradan hizla uzaklasirken de söylenmekten kendini alamaz Halife!
- Allah insanlari doGru düsünen dostlardan mahrum etmesin. Kimseyi de kendi kanaatinde israrci eylemesin. Kendi kanaatini dostlarina kontrol ettirmek, daha doGrusunu duyunca da hemen kabul etmek ne güzeldir!

KAYNAK: sahin, Ahmed, Yasanmis Örnekleriyle AradiGimiz islam, Zaman Cep Kitaplari, 3, Feza Gazetecilik, istanbul 2001


[red]DOGRULUK[/red]

Zalim bir vali vardi. Bu vali bir gün adamlarini göndererek Hasan Basri Hazretleri'ni yakalatmak istedi. O da bir vakit ders verdiGi Habib-i Acemi Hazretleri'nin kulübesine gelip saklandi. Valinin adamlari geldi ve hisimla:.....

- Hasan Basri'yi (r.a.) gördün mü? diye sordular.
O gayet sakin:
- Evet, dedi.
- Nerede?
- iste su kulübemde...
Adamlar kulübeye daldi, fakat bir türlü Hasan Basri Hazretleri'ni bulamadilar. Disari çikinca tehdit edip:
- Ya seyh, niçin yalan söylüyorsun? dediler.
- Ben yalan söylemedim, dedi. Siz göremedinizse, benim suçum ne?
Tekrar girdi, aradi, fakat bulamadilar. Onlar gidince, Hasan Basri Hazretleri:
- Ey Habib! Biliyorum ki Rabb'im senin hürmetine beni onlara göstermedi. Fakat yerimi niçin söyledin, hocalik hakki yok mudur? dedi.
Hazreti Habib mahcub bir sekilde:
- Ey Üstadim! Sizi bulamamalari benim hürmetime deGil, doGru söylediGimizdendir. Çünkü bilirsiniz ki, DoGrularin yardimcisi Allah'tir. EGer yalan söyleseydim, sizi de beni de götürürlerdi, dedi.
* * *
Tevil yapmaya, bir zalimin elinden bir mazlumu kurtarmak için, yalan söylemeye ruhsatin olduGu yerler olsa bile, efdal olan, eGer Habib-i Acemi Hazretleri gibi bir teslimiyetiniz varsa, doGruyu söylemektir.


KAYNAK: AKAR, Mehmet; Mesel Denizi, Nil Yayinlari, istanbul 2001, s. 149-150"

[red]
PERDE KALKARSA GÖRÜRÜZ, iNDiRiLiRSE GÖREMEYiZ[/red]Ebu'l Hasan Harakani Hz.leri bir gece,
- Falan meydanda bu gece savas yapiliyor. su kadar kisi öldü, su kadar kisi yaralandi, demisti. Daha sonra, müridleri durumu arastirdiklarinda, Ebu'l Hasan Hz.lerinin dediGi gibi olduGu anlasildi. Fakat ayni gece, düsmanlar, Hazretin oGlunu öldürüp kapisinin esiGine atmislardi. Bundan ise, onun hiç haberi olmamisti.


Velayetin ince sirlarini kavramaktan yoksun olan hanimi, bu hadise üzerine:
- su adama ne demeli, bu kadar mesafe uzaklikta cereyan eden bir olayi haber veriyor, ama oGlunun öldürülüp kapisina atildiGindan hiç haberi olmuyor? demisti. Ebu'l Hasan hanimina su cevabi vermisti.
- Evet hanim, doGru söylüyorsun, ama savas meydanini gördüGümüz zaman, aradaki perde kaldirilmisti. OGlumuzu katlettikleri zaman ise, perde inmisti.
Biz, perde kalkarsa, en uzak yerleri görürüz. Perde inerse, ayaGimizin dibini bile göremeyiz.
***
Hz. Yakup'dan sorulmus ki: "Ne için Misir'dan gelen gömleGin kokusunu hissettin de, yakininda bulunan Ken'an kuyusundaki Yusuf'u görmedin?"
Cevaben demis ki:
- Bizim halimiz simsekler gibidir. Bazen görünür, bazen saklanir. Bazi vakit olur ki, en yüksek mevkide oturup her tarafi görüyoruz gibi oluruz. Bazi vakitte de ayaGimizin üstünü göremiyoruz.
Elhasil: insan, her ne kadar f

Hikayeler ve Kissalar