Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
iBRETLiK YASAM HiKAYESi
[navy]iBRETLiK YASAM HiKAYESi
Yasantimin her döneminde, yokluk içinde olmalarina ragmen evlatlarini okutabilmek için çirpinan, kendilerini paralayan ana-babalara tanik oldum. Bunlarin içinde öyle biri var ki, onu anmadan geçmem mümkün degil!
Haci Yahya idi ismi. Köylü uzatmaz, kestirmeden "Haci" derdi ona. Karisi Ümmügül köyün en güzel hamurunu açar, nerede dügün dernek olsa tandira ilk kosan olurdu. Yagmur dualarinda kazan kazan dökülen pilavlarin, etli ekmeklerin üzerinde hep onun emegi, alin teri vardi. Kurban edilen keçileri, koyunlari kekik dolu otlaklarda güden, köyün çobanligini yapan küçük oglunu da unutmamak gerek.
Köyün çocuklari kosup oynarken o çobanlik yapar, bir yandan da okula gitmeye çabalardi. Zeki çocuktu. Köylerinde bulunan ilkokulda, okumayi sinifinda ilk söken ögrenci olmustu. Ögretmeni, ilk kez bu kadar çabuk okuyabilen bir ögrenciye sahip olmanin heyecaniyla babasi Haci Yahya'yi okula çagirmis, \"ne yaparsan yap bu çocugu okut" diye tembih etmisti.
Yokluk içinde bogusan Haci Yahya, ögretmenin söyledikleriyle gururlanmis diger taraftan da büyük bir tasanin içine düsmüstü. Elinde avucunda yokken nasil okuturdu oglunu? Onun okuma gayretini görüyordu ama elinden gelen bir sey yoktu. "Hele bir ortaokula gelsin düsünürüz" dedi, konuyu kapatti.
Zaman çabuk geçti. Küçük çoban ilkokulu bitirdi, sira ortaokula geldi. Köylerinde ortaokul yoktu. Babasinin onu sehre gönderip okutmasi da imkansizdi. "Galiba kaderimde çobanlik var" diye düsünüyordu. O böyle umutsuzluk içindeyken bir aksam üstü Haci Yahya Ümmühan Hanim\'a seslendi; "oglanin esyalarini hazir et, birazda azik hazirla, yarin onu sehre götürüp okula birakip gelecegim."
Küçük çoban yasaminin ilk uykusuz gecesini geçirdi. Sabaha kadar dualar edip, Allah\a sükretti. istegi olmustu. Okumaya devam edecekti. Babasinin yüzünü kara çikarmamaya ant içti. Evine tekrar döndügünde "büyük adam" olacakti.
Ertesi sabah Haci Yahya komsusunun merkebini alip, kendi merkebini de ogluna verip sehre dogru yola koyuldu. Okula gelince müdürden kayit için gerekli evraklari ögrendiler. 6 adet vesikalik fotograf, 15 kurusluk damga pulu, iyi hal ve kafa kagidi gerekliydi. Onlarda bunlarin hiçbirisi yoktu. Hepsini çikartmanin masrafi ise 55 kurus ediyordu. O güne kadar Haci Yahya'nin cebinde hiç 55 kurus olmamisti. Yola çikarken esten dosttan aldigi borçla oglunu orta okula yazdirip köyüne geri döndü.
Okulda A, B ve C adinda üç ayri sube vardi. A subesinde memur çocuklari, B subesinde esnaf ve orta halli ailelerin çocuklari, C subesinde ise köylü ve yoksul ailelerin çocuklari toplanmisti. Haci Yahya\'nin oglunu C subesine verdiler. Yüzleri yanmis, ayaklarinda ayaklarindan büyük ayakkabilar, üstü basi dökülen, üzerlerinde analarinin diktigi önlüklerin bulundugu çocuklarla doluydu sinif. Haci Yahya\'nin oglu bu sinifta olmaktan hiç gocunmamisti ama ögrencilerin maddi durumlarina, üstlerine baslarina göre siniflandirilmalari ve bu kriterlere göre okutulmalari zoruna gitmisti. Ona göre "herkes esit sartlarda egitim görmeliydi!"
13 yasinda okumak için gurbete çikan delikanli, parasiz yatili okulun ardindan lise için bir baska sehre gitmek zorunda kaldi. Burada da derslerindeki basarisiyla dikkatleri üzerine çekti. Biri hariç tüm dersleri 10\'du. Bir tek beden egitimi 7 idi. Atletik olmayan vücut yapisi, bu kadarina izin veriyordu çünkü.
Ve gün geldi, liseyi de bitirdi. Üniversiteyi kazanarak istanbul\'a yerlesti. Onun bu basarisi Haci Yahya\'yi gururlandirmisti. "Ne iyi ettim de okuttum oglumu" diyordu. Oysa mühendis çikan oglu, babasinin gögsünü kabartmaya daha yeni baslamisti!
ilk olarak Elektrik isleri Etüd idaresi\'nde ise basladi. Egitim için gönderildigi Amerika\'dan döndükten sonra Barajlar Dairesi Baskani ardindan DSi Genel Müdürü oldu. Basari grafigi yükseldikçe yildizi parlamaya, yildizi parladikça yükselmeye devam etti.
iste böyle. Haci Yahya\'nin azimle okuttugu oglu gördünüz mü nasil büyük adam oldu! Bu yazdiklarimi çevresindekilerle paylasmak isteyenler olabilir. Onlardan bir ricam var. Belki Haci Yahya'yi taniyanlar çikar diye söylüyorum.
Bu yasanmis hikayeyi anlatin ama ne olur o küçük çobanin cumhurbaskanligina kadar yükseldigini ve bir gün, inancinin geregi olarak basini kapatan kizlarimiza \"okumak istiyorsaniz Suudi Arabistan'a gidin\" dedigini kimseye söylemeyin.
Söylemeyin de rahmetli Haci Yahya'nin kemikleri daha fazla sizlamasin ne olur!
Kaynak : http://wwwhaber7.com/artikel.php?artikel_id=134277[/navy]
Selam Sevgi ve Dua ile :)
kardesim HaCiALi bey yaziniz bi harika..... iyi Ki bu hatirayi bulmussunuz.insan geriye dönüp bi bakabilmeli deGilmi!!!!!ne idi ne oldu ve sonu ne olacak. allah kimseyi bu hale düsürmesin.sonumuzu hayir eylesin....bir laf vardir halk arasinda baba oGluna der ki ...sen adam olmazsin oGlummm. her hata yapisinda bu ifadeyi söyliyen babaya. zeki olan çocuGu okuyarak ders vermek ister akli sira...!!!!!! ve zekasinin sebebi ile zamaninin mekteplerini bitirerek bulunduGu sehre kaymakam olur. ve artik adam olduGunu babasina göstermek için adamlarina talimat vererek falan adresde bulunan babasinin yanina getirilmesini ister.ve babasi memurlarin yaninda OGLUNUN YANiNA GETiRiLiR.. babasi içeri girer girmez kucaklamak isteyen evlad ayni zamanda su lafi babasina sOKUsTURUR.baba hani bi zaman bana adam olmazsin diyordun bak nasil adam olmusum der demez.baba aynen su ifadeyi söyleyiverir. oGlum devlet memuru olmussun ama yine adam olamamissin. ....çünkü adam olsa idin babani ayaGina çaGirmaz sen onun ayaGina gelirdin demek suretiyle evladina manali bir ders vermisdir. ..bir insan en yuksek mevkie çikabilir dünyada ama din ,mukaddesat,bayrak, namus vatan gibi deGerli unsurlarla ilgili bir iMtihana tabi tutulduGunda kisi negatif durumda ise hali duman demektir. vay o zavallinin haline..mevla cümlemizi öyle olmakdan koruyuversin.
"LiSANimizdan arapça KELiMEleri iHRAC edeceGiz."deyip çamlar deviren de ayni keldi dimi?arkadaslar.
bu adam haci yahya amca beyin kemiklerini daha çooooook sizlatir.ALLAH ONA RAHMET ETSiN,OGLUNUDA iSLEH ETSiN......:-|