Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Cok ilginc..!, Müthis bir film...! Belgesel....!
Arkadaslar cok ilginc bir belgesel...
Mutlaka indirin....
Sonuna kadar izleyin...
indirmeyen pisman olur...
Mümkün oldugunca cok kisiye iletin...
Ücünü bir anda indirirseniz daha hizli oluyor...
Part 1
http://www.hemenpaylas.com/download/923428/no1-adsl.rar.html
Part 2
http://www.hemenpaylas.com/download/929543/no2-adsl.rar.html
Part 3
http://www.hemenpaylas.com/download/922868/no3-adsl.rar.html
Not: Ücünü birden indirirseniz cok daha hizli oluyor.
Selametle....:o
;)
Orjinal olarak yazan osmanlitorunu
Arkadaslar cok ilginc bir belgesel...
Mutlaka indirin....
Sonuna kadar izleyin...
indirmeyen pisman olur...
Mümkün oldugunca cok kisiye iletin...
Ücünü bir anda indirirseniz daha hizli oluyor...
Part 1
http://www.hemenpaylas.com/download/923428/no1-adsl.rar.html
Part 2
http://www.hemenpaylas.com/download/929543/no2-adsl.rar.html
Part 3
http://www.hemenpaylas.com/download/922868/no3-adsl.rar.html
Not: Ücünü birden indirirseniz cok daha hizli oluyor.
Selametle....:o
ALLAHÜ TEALA razi olsun kardesim, belgeselin konusu ve boyutu hakkinda biraz aciklama yapsan makbule gecer, selametle...:)
allah razi olsun kardesim.birincisini izledim.daha öncede cd den izlemistim bunlari.bu diyalog safsatasinin boyutlarini anlatiyo.güzel açiklanmis hersey.tesekürler
8-| 8-| 8-|
Sizden de Allah razi oolsun...
slm.a. sevgili kardesim.
paylasimindan dolayi tesekür ediyorum.
yanliz, birinci part olmuyor ?
diger ikisini indirdim, sundugun belgeselin birincisi olmuyor?
bir göz atarmisin, makbule düser, sagolasin
emegine saglik
vesselam
Degerli Kardesim dini ISLAMI mübin icin calistigini gördüm, fakat günümüzde dinsizlerin dört bir koldan müslümanlara saldirdigi bir dönemde bir müslümanin diger bir müslümana kini neden ve nicin Birlesip onlarla mücadele etmemiz gerekirken yok su hoca efendi söyle yok bu cemaat böyle vs gibi bos islerle ugrasiyoruz. Bu müslümanlara diger kardeslere kin duymaktan baska bir sey kazandirmaz. Hem ALLAH sorar. Zaten yapilan faliyetler ve yetistirilen insanlar görünüyor. ResulALLAH S.AV. söyle buyuruyor : Secde eden müslüman kardeslerinizle ugrasmayin. Lütfen böyle bir fitne döneminde güclü olabilmek icin birleselimki bizde onlarla mücadele edip galip gelebilelim.
Selam ve Dua ile
Hiç bir zamn şunu unutmayalım evet belki ne kadar ubnlarla konuşsan dahi bu haçlı zihniyeti bizi işgal istilayı bir gün mutlaka yapacaklar ama önemli olan bu işe fethullah gülen hoca karışmayacak ve bu papanın yanına gitmmesi gerkiyordu ben şahsen herhangi bir kötü niyeti olduğunu zannetmiyorum ama retik açıdan buna yanlış ve şık olmayan olarak değerlendirebiliriz.biz müslümanlar şunu yapmmamız gerekli başka bir gurup hocasını veye aynı mabede bağlı kötülemmemiz gerekiyor bunu zaten en iyi yapan ömer isimindeeöööö syadını yazmıyor bu işi bu adam zaten yapıyor biz yapmayalım
Hiç bir zamn şunu unutmayalım evet belki ne kadar ubnlarla konuşsan dahi bu haçlı zihniyeti bizi işgal istilayı bir gün mutlaka yapacaklar ama önemli olan bu işe fethullah gülen hoca karışmayacak ve bu papanın yanına gitmmesi gerkiyordu ben şahsen herhangi bir kötü niyeti olduğunu zannetmiyorum ama retik açıdan buna yanlış ve şık olmayan olarak değerlendirebiliriz.biz müslümanlar şunu yapmmamız gerekli başka bir gurup hocasını veye aynı mabede bağlı kötülemmemiz gerekiyor bunu zaten en iyi yapan ömer isimindeeöööö syadını yazmıyor bu işi bu adam zaten yapıyor biz yapmayalım
Fetullah (Fethullah değil !) Gülen 'in iyi bir niyeti olduğunu sanmıyorum.
Öyle olsa bile......
"Cehennem iyi niyetlilerle doludur."
Hadis-i Şerif
bu seyredenler bence saçma lıklarla dolu vede araştırdım.bunu yapan belgeseli yapanlar ömer isminde bier adamın yayınevinin kitabının aynısının cd sini yapmışlar bunlara bu sitede alet olmayalım kardeşim osmanlı torunu ben gülen cemmatini tanıyorum fikirlerine katılmayabilirim ama kötüleyenlere de karşısına dikilkirim.üstteki fırttıks yanlış yoldasın sen adamın kötü niyetli olabileceğini ilan edemezsin. bu programda hocanın ağzından imanın şartı 2 dir diye herhangi bir ibare yok boşverin bu işleri
Mesele burada amatörce yapılmış bir belgeseli tartışmak değil...
Mesele f.gülen'in şahsı da değil...
Mesele bilmem kimin kitabında yazan şu şu ifadeler de değil...
Mesele içten yıkılmaya çalışılan mübarek dinimiz....
Değerli dostum...
Keşke dediğin gibi olsaydı....
Keşke ismi hocaefendi olanlar ilahiyat fak.'de koca koca prof. olanlar sadece Allah-u Teala'nın rızası için çalışsalardı.
Keşke Türkiye'nin başörtüsü sorunu'nun değil "tesettür sorunu"'nun olduğu anlaşılabilmiş olsaydı.
Keşke dinde reform, dinlerarası diyalog çalışmalarıyla müslümanların inancı sarsılmaya çalışılmasa idi..
Kardeşim....
Kimse çıkıpta açıkca"imanın şartı 2' dir " demez.
Emellerini açıkca ortaya koyunca kimsenin ardından gelmeyeceğini bilir...
Vehhabiliğin kuruluşunu Şiiliğin ortaya çıkışını incelersen amaçların nasıl sinsice gizlendiğini görürsün...
Şimdiki "dinde reformcular" da bunu yapıyor....
Hem de işi kılıfına uydurarak....
Ancak ölçüsü olanlar sapıtmaz.
Bizim Ölçümüz Ehl-i Sünnet Alimleri olmalı.
Onları ölçü alınca gerçekler öyle güzel ortaya çıkıyor ki....
Nasip işi tabii....
Aşk gözleri kör kulakları sağır eder demişler...
Yanlış kişiye yanlış ideolojiye aşık olmuşsanız bu ifadeler size tabiki zor tesir eder.
"Garip okumamış fıkıh bilmez itikad ne?
Mezheplere çatar kaşını....
Her yüze güleni
Söyleyeni tatlı söz
Dost sanır...."
''İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır. Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret bu yanlış anlamanın büyük oranda azalmasına katkı sağlayabilir. Müslüman dünyası, İslam'ın asırlarla ölçülen yanlış algılanmasını silip atacak bir diyalog imkanını bağrına basacaktır. ''
'Pek muhterem Papa cenapları,
Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zatıalilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız.
Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.
İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır. Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret bu yanlış anlamanın büyük oranda azalmasına katkı sağlayabilir. Müslüman dünyası, İslam'ın asırlarla ölçülen yanlış algılanmasını silip atacak bir diyalog imkanını bağrına basacaktır.
Beşeriyet, çelişen görüşler ortaya koydukları gerekçesiyle, zaman zaman bilim adına dini, din adına da bilimi inkar etmiştir. Bilginin tamamı Allah'a aittir ve din Allah'tandır. O halde bu ikisi nasıl çelişebilir? İnsanlar arasında anlayışı ve hoşgörüyü artırmaya yönelik dinlerarası diyaloğa yönelik ortak gayretlerimiz çok iş görebilir.
Kendi memleketimizde şimdiye kadar çeşitli Hıristiyan mezheplerinin liderleriyle diyalog içinde olduk. Bu naçiz gayretlerin boşa çıkmadığını acizane ifade etmek isteriz. Amacımız bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir. Bizler bir araya gelmek suretiyle sözde medeniyetler çatışmasının gerçekleşmesini görmek isteyen yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere karşı dalgakıranlar gibi, isterseniz bariyerler gibi deyin, karşı durabiliriz.
Geçen yıl bazı ünlü uluslararası bilim adamlarının katıldığı medeniyetlerarası barış ve diyalog konulu bir sempozyum düzenledik. Bu gayretin başarısından aldığımız teşvikle bu tür etkinlikleri tekrarlamak istiyoruz. Halihazırda üç büyük dinin bağlıları arasındaki bağları güçlendirmeye yönelik olarak dinler arası diyalog konusunda Vatikan'ın da temsil edileceğini ümit ettiğimiz bir konferans düzenleme sürecinde bulunuyoruz.
Yeni fikirlerimiz varmış iddiasında bulunmuyoruz. Yine müsamahanıza sığınarak, bu misyonun hedeflerine yakından hizmet etmek için üstlenmek istediğimiz birkaç teklifte bulunmayı arzu ediyoruz. Hıristiyanlığın üçüncü bin yılına girişi münasebetiyle yapılacak kutlamalar vesilesiyle Ortadoğu'daki Antakya, Tarsus, Efes ve Kudüs gibi bazı kutsal yerlere müşterek ziyaretleri içeren birçok etkinlikler önermek istiyoruz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız Demirel'in, cenaplarının ülkemizi ziyaretine ve mezkur kutsal mekanları göstermeye davetini tekrarlamak için bir fırsat addediyoruz. Anadolu halkı size misafirperverliğini göstermeyi ve şevkle selamlamayı hararetle beklemektedir. Filistinli liderlerle diyalog kurmak suretiyle Kudüs'ü birlikte ziyaret etmemize davetiye çıkarabiliriz. Bu ziyaret bu mübarek şehri Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanların, hiçbir kısıtlama, hatta vize dahi olmaksızın serbestçe ziyaret edebileceği uluslararası bir bölge olarak ilan etme gayretlerine yönelik dev bir adım teşkil edebilir.
Üç büyük dinden liderlerin işbirliği ile, ilki Washington DC'de olmak üzere muhtelif dünya başkentlerinde bir konferanslar serisinin gerçekleştirilmesini teklif ediyoruz. İkinci serinin zamanı için Hz. İsa'nın doğumunun 2000. yıldönümü ideal olabilir.
Bir öğrenci değişim programı da çok faydalı olacaktır. İnançlı genç insanların birlikte eğitim görmesi birbirlerine yakınlıklarını artıracaktır. Öğrenci değişim programı çerçevesinde üç büyük dinin babası olduğu ikrar edilen Hazreti İbrahim'in doğum yeri olarak bilinen Urfa şehrindeki Harran'da bir ilahiyat okulu kurulabilir. Bu, ya Harran Üniversitesi'ndeki programların genişletilmesi suretiyle ya da üç dinin ihtiyaçlarını da temin edecek şumullü bir müfredata sahip bağımsız bir üniversite şeklinde gerçekleştirilebilir.
Önerilen programlar aşırı büyük işler gibi algılanabilir; ama bunlar erişilmez değildir. Dünyada iki tip insan vardır. Bazıları kendilerini topluma adapte etmeye çalışır. Diğer bazıları ise topluma uymaktansa toplumu kendi değerlerine adapte etmek ister. Toplum bütün ilerlemeleri bu ikinci tip insanlara borçludur. Onları yarattığı için Rabb'e şükürler olsun.
M. Fethullah Gülen / Rabb'in aciz kulu / 9 Şubat 1998
Eski Kaynak : http://arsiv.aksiyon.com.tr/arsiv/167/
Not: Bu mektubun Aksiyon'daki adresi iptal edilmiş.
Kaynak: Mehmet Kamış, Medeniyetler Buluşması, Aksiyon Dergisi, Sayı: 167, 14–20 Şubat 1998.
http://www.zaman.com.tr/1998/02/10/guncel/politika/1.html
“Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz.”
(F. Gülen’in Papa’ya mektubundan, Zaman,10.2.1998)
Müslümanlar cephesinde ise; “Dinlerarası diyaloğun kararlı bir destekçisi ve teşvikçisi”nin Sayın Fethullah Gülen olduğu,
Hocaefendi’nin onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı yayını
“Küresel Barışa Doğru” kitabında bildirilmektedir.
Yine aynı kitaba göre, Fethullah Hoca’nın, Papa II.Paul ile görüşmesinden önce bu diyaloğu daha önce başlatan üstadı Saidi Nursi’dir.
Bediüzzaman Saidi Nursi’nin, bu konuda, Papa XII. Pier ile yazışma yaptığı,
1950’li yıllarda Fener semtinde ikamet etmesinin, Rum Patrik Atenagoras ile de yapılan diyaloğu kolaylaştırdığı aynı kitapta ifade edilmektedir.
Dinlerarası diyaloğun lüzumu ile ilgili Hocaefendi’nin yayınlanmış pek çok makalesi ve kitabı var. (
Mesela, “Hoşgörü ve Diyalog İklimi” kitabı tamamen bu konu ile ilgilidir.)
Ülkemizde dinlerarası diyaloğun önde gelen temsilcisi Fethullah Gülen,
bu konu ile ilgili âyetleri yorumlarken;
Yahudi ve Hıristiyanlarla ilgili Kur’an-ı kerimde geçen ayetleri,
bilinen manalarının dışında çok farklı bir düzeyde ele alıyor:
Ayetlerde geçen düşmanlığın o günün Yahudi ve Hıristiyanlarını içine adığını,
Kur’anın kullandığı aynı üslup, bugünün Yahudi ve Hıristiyanlarını içine alacak diye bir şart, bir mecburiyet olmadığını, ayetlerin kesin, fakat bugünkü Yahudi ve Hıristiyanları içine aldığının kesin olmadığını, ifade etmektedir.
( Hoşgörü ve Diyalog İklimi s.155-156)
Yine aynı kitapta, Sayın Gülen, Kur’an-ı kerimde, Hıristiyanlarla, Yahudilerle ve Müşriklerle ilgili geçen sert ifadelerin uç noktayı temsil ettiğini,
Yahudi ve Hıristiyanlarla diyalog kurup dostluk tesis edilebileceğini,
Kur’anın onları dost edinmemek konusundaki nehyinin (yasağının) hususi şartlarda olduğunu; bunu umumileştirmenin Kur’anın ruhuna aykırı olacağını,
Üstad Bediüzzamanın “Münazarat” kitabında bildirdiğini ifade etmektedir. (s.170)
Hocaefendi, aynı konularla ilgili hadisleri yorumlarken de,
“Yahudileri ve Hıristiyanları kınayan ve azarlayan âyetler
ya Hazret-i Muhammed (A.S.M) döneminde yaşayan
ya da kendi peygamberlerleri döneminde yaşayan bazı
Yahudi ve Hıristiyanlar hakkındadır.” diyor.
( Küresel Barışa Doğru, s.45)
Halbuki, bugüne kadar hiçbir İslam alimi bu âyet ve hadislerin tarihsel olduğunu, geçerliliğini yitirdiğini söylememiştir.
Aksine, kıyamete kadar geçerli olduklarını ittifakla bildirmişlerdir.
Resulullah efendimiz, İslamiyeti kabul etmeyen Yahudilerin ve Hıristiyanların, Allah’a iman etmiş sayılmayacağını bunların Cehennemlik olduğunu bildirmiştir.
Dört büyük müctehid imamdan biri olan İmam-ı Ahmed bin Hanbel’in meşhur hadis kitabı olan El-Müsned isimli eserde, sahabeden Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği şu hadis-i şerif bunu açıkca göstermektedir:
“Allah Resûlü’ne biri geldi ve ‘Ey Allah’ın elçisi!
Hıristiyanlardan Allah’a ve Resulü’ne inanarak İncil’e sâdık biri veya
aynı şekilde Allah’a ve Resûlü’ne inanarak Tevrat’a bağlı biri,
sonradan sana tâbi olmazsa,
bu kişiler hakkında ne buyurursunuz?’ dedi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Nefsim yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, bu ümmetten biri veya Yahudi ve Hıristiyan bir kişi beni dinlemez ve getirdiğimi kabul etmeden ölürse, kesinlikle Cehennemlik olur.”
Bu konu ile ilgili diğer bazı hadis-i şeriflerde de şöyle buyuruldu:
“Beni duyup iman etmeyen Yahudi ve Hıristiyan elbette Cehenneme girecektir.” (Hakim)
“Cennete sadece Müslüman olan girer.” (Buhari)