Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
BU AKsAM HiNDiSTANDA
Hz. Süleyman'in sarayina kusluk vakti saf bir adam telasla girer. Nöbetçilere, hayati bir mesele için Hz. Süleyman'la görüseceGini söyler ve hemen huzura alinir. Hz. Süleyman (a.s) benzi sararmis, korkudan titreyen adama sorar:
- Hayrola ne var? Neden böyle korku içindesin? Derdin nedir? Söyle bana...
Adam telas içinde:
- Bu sabah karsima Azrail (a.s) çikti. Bana hisimla bakti ve hemen uzaklasti. Anladim ki, benim canimi almaya kararli..
- Peki ne yapmami istiyorsun?"
Adam yalvarir:
- Ey canlar koruyucusu, mazlumlar siGinaGi Süleyman! Sen her seye muktedirsin. Kurt, kus, daG, tas senin emrinde. Rüzgarina emret de beni buradan ta Hindistan'a iletsin. O zaman Azrail (a.s) belki beni bulamaz. Böylece canimi kurtarmis olurum. Medet senden!
Hz. Süleyman, adamin haline acir. Rüzgari çaGirir ve:
- Bu adami hemen al. Hindistan'a birak!" emrini verir. Rüzgar bu... Bir eser, bir kükrer. Adami alir ve bir anda Hindistan'da uzak bir adaya götürür.
ÖGleye doGru Hz. Süleyman, divani toplayarak gelenlerle görüsmeye baslar. Bir de ne görsün, Azrail (a.s.) da topluluGun içine karismis, divanda oturmaktadir. Hemen yanina çaGirir:
- Ey Azrail! Bugün kusluk vakti o adama neden hisimla baktin? Neden o zavalliyi korkuttun?" der.
Azrail (a.s) cevap verir:
- Ey dünyanin ulu sultani! Ben, o adama öfkeyle,hisimla bakmadim. Hayretle baktim. O yanlis anladi. Vehme kapildi. Onu, burada görünce sasirdim. Çünkü Allah (cc) bana emretmisti ki:
- "Haydi git, bu aksam o adamin canini Hindistan'da al!" Ben de bu adamin yüz kanadi olsa, bu aksam Hindistan'da olamaz. Bu nasil istir, diye hayretlere düstüm. iste ona bakisimin sebebi bu idi.
:-o :-o
ONDAN KAÇMAK MÜMKÜN MÜ?
"VE CAAET SEKRATÜL MEVTi BiL HAKKi ZALiKE MA KÜNTE MiNHÜ TEHiiD"
"ÖLÜM SARHOsLUGU HAK iLE GELDi.EY iNSAN isTE BU SENiN KENDiSiNDEN KAÇTiGiN sEYDiR.SENi BULDU."
SUREYi KAF 19