Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Ebu’l-Faruk Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.)

Kardeşim ellerinize sağlık.Cenabı hak cümlemizi h.z.üstazımıza hakiki evlat eylesin.
Dert verib, derman aratma ya ilah
Kul edib, sultan aratma ya ilah
Son nefesde,iman aratma ya ilah

(Valide sultanımız buyuruyor)

Bizler şu dünyada nasıl bir nimetin içinde olduğumuzu anlamadan göçüp gideceğiz ve pişmanlık ateşi ile yanacağız ben efendi hazretlerinin evlatlarına şunları söylemek istiyorum...
davamıza islamiyete inanır gibi inanalım ve hiç(zerre) şüphe etmeden kalbimizi bağalayalım

1.Son mürşidi Kamil
2.Onun gelmesiyle diğer mürşitlerin hükmü kalktı
3.Hükmü kıyamete kadar devam edecek
4.Mürşitlerinde mürşidi gibi
inandım ben bu benim itikadım yorum yaparken bunu düşünerek yapalım ....

üstazimiz vefat etsede herzaman bizimledir
ne mübarek bir zatin evlatlariyiz

Ahiret Kardeşim ALIAY

O Zatın Mürşid-i Kamil olduğuna şüphem yoktur.Ancak;son tabirine kesinlikle katılmıyorum ve sizi bu konuda insafa da'vet etmek isterim.

Onun gelmesiyle diğer mürşidlerin hükmü kalktı ne demektir? Şu kesin ki;vefatları ile birlikte,hayatta imiş gibi tasarrufu devam eden bazı mürşid-i kamiller vardır ve tasarrufları daimidir!

Hükmü kıyamete kadar devam edecek demekle ne kast ediliyor?Hem kıyamete kadar tecdid-i din devam edecek ve tecdid için ise bir müceddide ihtiyaç yok mu?

Selam ve dua ile....................................

_______________________________________________________________________

Andolsun Zikirden sonra Zebur'da da :''Yeryüzüne salih kullarım varis olacaktır'' diye yazmıştık.(Enbiya,105)

Hocam Allah sizden razı ve memnun olsun. Rabbim Varis-i Resul (ks)'e hakiki evlat olabilmeyi cümlemize nasip etsin. Hayırlı Ramazanlar...

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-

kardeş unutmaki hoca efendi silsele-i saadetin son ferdi yani son halkasıdır
kendisi

Değerli kardeşlerim!

Kıymetli yorumlarınızla yaptığınız katkılardan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.

Rabbim cümlenizden razı olsun.

Ancak bir hususa da temas etmeden geçemeyeceğim. Görüyorum ki bazı hususlarda birbirimizi anlamakta zorlanıyoruz. Hal böyle olunca ve internet ortamı da bir nevi karma ve geniş bir aileden oluşunca, herhalde üslubumuza daha bir dikkat etmemiz gerekiyor. Herkes kendi perspektifinden baktığında gayet tabii ki kendisinin haklı olduğunu görecek. Bu muhakkak, aksi de düşünülemez zaten. Ama unutmamamız gerekir ki, bir doğrunun bin türlü ifadesi vardır. Tutup da bunu bin birinci şekliyle ortaya koymaya kalkarsak, hem başkalarını rencide eder, hem de kendimiz rahatsız oluruz. Bu, işin bir yönü, ifade ve üslup ciheti.

Asıl yönüne, maksada gelince; o zaten ulu-orta dillendirilecek, her ortamda anlatılmayı gerektirecek bir husus değil. Ayrıca lüzumu da faydası da yok. Aksine yeni izahları, açılımları da beraberinde getirecek sıkıntılar tevlit etmesi muhakkak.

Bu durumda yapmamız gereken, "empati" kavramını hatırdan uzak tutmamak... Zira "empati"nin olmadığı yerde "sempati" de olmaz. Meseleye-meselelere karşımızdaki insanların gözüyle de bakmasını bilmek... Çok uç bir noktadan gireceğim meseleye, kusura bakmayın... Bakınız Rabbimiz, -bırakın mü'minlerin biribirlerine karşı tutumlarını- mü'min olmayanlara bile nasıl davranmamız gerektiğini şöyle ifade ediyor:

"(Müşriklerin-kafirlerin) Allah'tan başka yalvarıp yakardıklarına (taptıklarına) sövmeyin. Sonra onlar da haddi aşarak bilmeksizin Allah'a söverler. İşte böyle biz her topluma yaptıklarını süslü (çekici) gösterdik, sonra onların son varışları Rablerinedir. O, yapmakta olduklarını haber verecektir." (el-En'âm, 6/108)

Yazılanlara kendi açısından itiraz eden kardeşimize hatırlatmamız gereken ise; Necip Fazıl'ın, "Müdafaalarım"ında savcıya verdiği cevap olacaktır. Malumunuz, savcının, yazar Hz. Muhammed'i methetmekle asıl maksadı, Mustafa Kemal'i yermektir, iddiasına mukabil, bir kimseyi övmek, birbaşkasını yermeyi gerektirmez... Daha doğrusu öbürünün bu manayı çıkartması abestir... Mesela "Fatma dünya güzelidir" dediğimizde, "Fatoş"un bu sözden kendisinin yerildiğini iddia etmesi gibi, diyor üstad.

Binaenaleyh birilerinin, başkalarını yermeden kendi mukaddeslerini övmesinden, öbürlerinin rahatsız olmaması gerekir. Ölçü, üslup meselesi ve bazı kıstaslar ayrıca ele alınabilir. Fakat bu da tabii ki zemininde olur.

İftar saatine yaklaştığımız şu anda meseleyi daha fazla uzatıp kafaları ve gönülleri şişirmek istemem. Bilmem meramımı anlatabildim mi?

Bilvesile tüm kardeşlerimize selam ve muhabbetlerimi arz ediyorum.

Cenab-ı Hak bizleri ve topyekün mü'minleri ülfetten-ünsiyetten, muhabbet ve istikametten ayırmasın.

hz.Allah bızlere hazretımıze layık olmayı nasıp etsın.O'nun evlatlarına yakısır
sekılde hareket ettırsın ınsallah.

HZ. Üstazımızın irtihalinin 48. seneyi devriyesi olsada onun tasarrufu kıyamete kadar devam edecektir.Onun müesseseleri olduğu müddetçede.Allah şefaatlerine nail eylesin inşallah.

Sevgili ahmetarif, alanya sultanı, demircan0, OSMANLIKIZI, MB_MAKINECİ_034 ve TUNAHANGULU...

Yazıya olan ilginiz ve güzel değerlendirmeleriniz hepinizi ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Samimi dualarınıza hudutsuz "âmin"ler...

Rabbim cümlenizden razı olsun.

Selam ve muhabbetlerimle...

bu mübarek zata evlat olmanın hakkını verebilmeyi Allah teala hepimize nasip etsin. Çektiği çilenin semeresi şuan aşikardır. Bu büyük devletten habersiz olanlara tek dileğim hidayettir. yüreğinize,emeğinize sağlık efendim.

Teşekkürler sevgili casper_melike...

Güzel dualarına hudutsuz "âmin"ler, bilmukabele hayır dualar...

Saygıdeğer hocam, gerek Hazretimiz hakkında,gerekse diğer yayınladığınız yazılarınızda bize vermiş olduğunuz detaylı bilgiler için, seviyeli uslubunuz ve hoşgörünüz için teşekkür ederim. Özellikle empati hususunda size tamamen katılıyorum.Değilmi ki bizler müslümanız ve kardeşiz, farklı mecralarda aksakda Tevhid noktasında birleşiriz. Hocam bize yapmış olduğunuz güzel dualara mukabil, acizane ben de Rabbimden hizmetlerinizde daim ve muvaffak olmanızı, umduklarınıza nail ve korktuklarınızdan emin olmanızı niyaz ederim..

Bence hakiki alimler ve mürşidi kamiller;karanlığa yakılmış birer meşaledir onlar, yolunu kaybetmişler için yola konulmuş işaret taşlarıdır onlar, yalnızlık ve bunalım çağı olan günümüzde tutunacak bir dal,sığınılacak bir limandır onlar,en önemlisi doğru adrese (Hakka)giden yolda rehberdir onlar..Rabbim cümlemizi Onlar'ın şefaatine mazhar eylesin..

Bahusus arifi Rahman vakıfı esrarı Sübhan olan Hazretimize bizleri hakiki evlat eylesin.

Hocam tekrar teşekkür eder,saygı ve hürmetlerimi sunarım.

Selam ve dua ile...

Ahuzar

sözlerim bu yolun mensubu olan kardeşlerime ben size benim inandığım gibi inanın dem
iyorum sizinle ahiretde buluşmak isteseydim sizinle aynı inanırdım

saygılarımla ali ay

Sevgili AHUZAR ve TOPRAK_SU...

Öncelikle ilginiz ve ahuzar kardeşimizin mültefit ifadeleri ile çok hoş edebi değerlendirmeleri için teşekkür ederim.

Rabbim cümlemizden razı olsun.

Toprak_su kardeşimizin ise, "sözlerim bu yolun mensubu olan kardeşlerime ben size benim inandığım gibi inanın demiyorum sizinle ahiretde buluşmak isteseydim sizinle aynı inanırdım" sözleriyle ne demek istediğini, üzülerek ifade edeyim ki anlayabilmiş değilim. Ancak genel atmosfere bakılırsa, alındığı-kırıldığı gibi bir hava hissediliyor. Oysa ortada bu durumu mucip bir şeyin olmadığı-oluşmadığı aşikâr. En azından bizce... O bakımdan bir açıklama getirirse, şahsen bizleri memnun edeceğinin bilinmesini isterim.

Mukabil selam-saygı ve dualarımla...


Blog Paylaşımları

MollaCami.Com