Bati toplumlarinda flört, gençlerin duygusal açidan olgunlasmalarini, çesitli komplekslerinden kurtulmalarini, cinsellik konusunda bilgilenmelerini, eslerin evlilik öncesinde birbirlerini taniyarak bilinçli bir beraberlik olusturmalarini saGlayacak bir tecrübe ve eGitim biçimi olarak kabul edilmis ve hos görülmüstü.

Fakat...

Duygusal iliskiler, kendisine iliskin bütün düsünce ve varsayimlarin iflasini ilan edercesine büyük bir hizla fiziksel iliskiye dönüserek gündemden düstü. Batili
toplumlar günümüzde bir yandan bir süre önce son derece masumane iliskiler olarak baktiGi flört olayinin önüne yiGdiGi toplumsal sorunlarla boGusurken, bir yandan da artik duygusal iliskinin yerini alan cinsel özgürlük gibi kavram ve olgulari tartismaya basladi.

Kadin-erkek arasinda serbestçe kurulan iliskilerin farkli bir sonuca varmasi mümkün deGildir. ÇaGimizin önde gelen ruhbilimcilerinden Erich Fromm izlenerek söylenirse, karsit cinsler arasindaki duvarin yikilmasi durumunda duygusal iliskilerin karsi konulmaz bir cinsel isteGe dönüsmesi kaçinilmazdir. Bu cinsel isteGin tek amaci da birlesmektir. Bu nedenle bu tür iliskiler düsünüldüGünün tersine sürekli deGildir ve utanç, umut kirikliGi, nefret ve
düsmanlikla noktalanir. Böylesine olumsuz bir biçimde sonuçlanan iliskiler doGal olarak birçok bireysel ve toplumsal soruna neden olur.

Ruhsal bunalimlar, aileden kopmalar, kötü yollara düsmeler, çocuk denilecek yasta ortaya çikan gebelikler, terkedilmis gayr-i mesr