Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Alkollü Gazozlar ve Usta Provokatörler!

arkadaşım adıdagüzel yazılarına güvendigim arkadaşlardan birisin senden ricam şu gazoz veya colanın tam olarak içip içmememiz konusunda beni bilgilendirmen. yorumlar aklımı karıştırdı şuan ben içmiyorum. ama cola degilde gazozu çok zor bıraktım.sırf alkol var diye bazen misafirlikte arkadaş ortamlarında ikram ediliyor geri çeviriyorum tam olarak bana cvp yazarsan çok sevinirim ALLAH yar ve yardımcın olsun

Evet

Kola gerçekten zararlı, takva ehli müslüman böyle zararlı maddeleri zorunluluk dışında vucuduna sokmamalı. Dolayısıyla kola ve benzer asitli içecekler müslüman ve çocuklarına reklam edilmemeli hatta içilmemesi yönünde yayınlar yapılmalıdır. Müslüman en güzele layıktır.

Vesselam!

...

yazı "çelişki olmaz mı" sorusuna cevap olarak hazırlandığı için
dizimde hata olmaması itibari ile buradan kaldırıldı.

Sevgili FİRTTİX;


1. Öncelikle ALADIN kardeşimizin hatırlattığı, “… meşrubatlara alkol katılmasına rağmen affedilmiştir, diyorsunuz, kefirin kendiliğinden oluşmasına rağmen haramdır diyorsunuz, çelişki değil mi?” sorusuna cevap vererek bu tenakuzu ortadan kaldırmakla işe başlayın, derim.

2. Sözlerinizin başında naklettiğiniz, “(İhtimar [mayalanarak alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.) [Ebu Davud]” hadis-i şerifinin cilt, bab ve hadis numaralarını… ardından da, açıklama adına söylediklerinizin hangi fıkıh kitaplarının nerelerinde geçtiğini belirtmenizi rica edeceğim.

3. Nakli bırakıp aklı ölçü aldığımız zehabına nasıl kapıldınız? Bunu açıklayınız. Yoksa kendi yaptığınızı, “el-mü’minü mir’âtü’l-mümin” (Mümin, mü’minin aynasıdır) hadis-i şerifinin mâsadakınca bizim yaptığımız zu’muna mı kapıldınız? Çünkü ortada akla göre hükmeden biri varsa, o da sizsiniz! Zira ilmi kıstasları kendi aklına ya da arzusuna göre yorma gayretkeşliği içerisinde olanın kim olduğu meydanda.

4. Gelelim şimdi de meselenin tekrar ilmî tahliline…

Biz ne demişiz: "Gazoz, kola, boza ve kefirde, çoğunun içilmesi durumunda sarhoş etme özelliği-tesiri yoktur. Bunlarda temiz olan kısım yani su çok, içinde oluşan veya aromasını-hoş kokusunu eritmek için kullanılan etil alkol azdır. Adı geçen bu içeceklerin içinde, alkolün rengi-tadı ve kokusu yoktur. Binaenaleyh bunlar, şer’an içilmesi haram olmayan nesnelerdir.” Bunu söylerken de ölçülerimiz tamamen usûl-i fıkıh kaideleri çerçevesinde ve edille-i şer’iyeye müstenittir.

Her şeyden evvel kefir bir süt ürünüdür. Bunun tesbitini yapalım.

İkincisi bunun, bir insanın normal olarak içebileceği miktarı (hatta daha da çoğu) asla sarhoş etmez.

Üçüncüsü, içine dışarıdan alkol katılmayan, mayasında kendiliğinden oluşan bir miktar etil alkol bulunmakla beraber -bu da başka maddelerle karışık ve birleşik olarak bulunan- kefirde tad, renk ve koku bakımından alkolun hiçbir izi yoktur. Canımız öyle istedi diye ya da ilmî yetersizliğimizden dolayı haram diyemeyiz. Dikkat ederseniz, ben yazının altında muteber fıkıh kitaplarından kaynakları da gösterdim. Dileyen oralara rahatlıkla bakabilir.

Burada “ez-Zarûrâtü tübîhu’l-mahzûrât”, yani zaruret durumunda haramların dahi mubah hale geldiği meselesine girmeyeceğim. Gördüğüm kadarıyla o hususta zaten problem yok.

Mevzumuza devam edelim...

Fıkıh alanındaki muteber kaynaklarında şu bilgilerle karşılaşmaktayız: Necis olan veya yenmesi-içilmesi haram kılınan bir nesnenin; azı da, çoğu da yenmez, içilmez.

Ama bu nesne, temiz olan bir başka nesneye karışır ya da karıştırılırsa, yanma ve benzeri yollarla değişime uğrarsa, hüküm de değişir… O nesne haram ve necis yani dinen pis olmaktan çıkar.

Burada bizim meselemiz de karışımla-karışmayla alakalı olduğuna göre, temiz suya karışma durumunda alkolün, o suyu-sütü (gazozu, kolayı, kefiri her neyse) harama çevirmesinin şartına bakalım: Fukahaya göre; az olan haram, belli miktarda çok olan helale katıldığında, karışım haram olmaz.

Hasılı, dinimizce pis olan bir nesne az suya veya az bir sıvı maddeye karıştığı zaman o su ve sıvı pis olur. Bu su ve sıvı içilmediği gibi onunla dinî manada temizlik de yapılmaz.

Çok suya pislik karıştığı zaman ise suyun rengi, tadı ve kokusundan biri, katışan pislik belli olacak şekilde değişmedikçe su pis olmaz. Bunların da müçtehitlere göre ölçüleri verilmiştir, fıkıh kitaplarında kayıtlıdır, açar bakarsınız. Özellikle İbn Âbidîn’den istifade edebilirsiniz bu noktada… Malum, tercemesi de var.

Adı geçen maddelerle ilgili dinimizdeki hüküm; önceki mesajımızda da belirttiğimiz gibi budur. Ne demiştik son olarak o cevabımızda: “… gazozlarada, kolalarda da aromaların eritilmesinde kullanıldığı için, cüz’i miktarlarda alkol olduğu söylenmişti. Bunun yanında, zamanla bazı sebze-meyve ve sair maddelerde de belli miktarlarda alkolün oluştuğu da ifade edilmiş idi. Yani yediğimiz bazı sebze ve meyvelerde de aynı durumda alkolleşme olabiliyor, zamanla oluşabiliyor. Aynı durum kefirde de söz konusu. Dolayısıyla fukahanın beyanları karşısında buna ve diğerlerine haram diyemeyiz. Bittabii ihtiyaten içmeyenlere de bir diyeceğimiz olamaz. Daha geniş bilgi için bkz. Reddü’l-Muhtâr ale’d-Dürri’l-Muhtâr (İbn Âbidîn), İstanbul, 1984, Kahraman Yay., 1, 185-188-210-316-324-334; el-Kâsânı, Bedâyiu's-Sanâyi', Beyrut, 1997 baskısı, C. I, s. 402-405.”

Meseleyi toparlamak gerekirse şunları söyleyebiliriz:

Bir sıvının içine alkol karışınca hemen o sıvı “haram” hükmünü almaz. Haramlığına hükmetmek için, yukarıda açıklamaya çalıştığımız şartların tahakkuk etmesi lazımdır. Adı geçen içeceklerin içindeki su, müçtehitlerin ekseriyetine göre “çok”tur. Binaenaleyh bu içecekleri elimize alıp kokladığımızda alkol kokmuyorsa, tattığımızda alkol tadı vermiyorsa, baktığımızda alkol rengini almamış ise, o içecek şer’an temizdir, dinen helaldir. “Çoğu sarhoş eden içeceğin azı da haramdır” kaidesine nazaran baktığımızda da, piyasadaki bu içeceklerin içilebilecek çok miktarı sarhoş etmediğine göre, o bakımdan da şer'an bir mahzuru olmaz.

Vesselâm...

Bunlar benim dediklerim değil....
Ben sadece İslam alimlerinin bildirdiklerini nakletmeye çabalıyorum....o kadar....
Onların buyurduklarında da çelişki olması mümkün değil...

Varsa bir yanlış anlaşılma bu tamamen benim hatamdır,
anlatma ve aktarabilmemdeki yetersizliğimdir....

Ayrıca dini meselelerde akıl değil nakil esas alınmalıdır.
Yoksa pekçok meseleye insan takılabilir......


hadis-i şerif meali şöyledir:

(İhtimar [mayalanarak alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.) [Ebu Davud]

Nasıl ki arpa,mayalanma denilen kimyasal olayı geçirince alkol meydana çıkıyor bira oluyor....
(Dikkat ediniz bu reaksiyonun kendiliğinden veya biri tarafından meydana getirilmesi önemli değil)
Bu yönüyle haramdır....

aynen bira gibi,
Kısrak sütü mayalandığında alkol meydana çıkıyor Kımız oluyor ve haramdır......

İnek sütü mayalandığında alkol meydana çıkıyor Kefir oluyor ve haramdır......

Yani bunlarda mayalanma ya da fermantasyon denilen aşağıdaki reaksiyon
gerçekleşiyor ve alkol meydana çıkıyor:

Şeker (glikoz) → Alkol + Karbon Dioksit + Enerji (ATP)

Fakat tüm fermantasyon çeşitleri aynı değil......

***

Meyveler tabii olarak içlerinde belli oranlarda alkol barındırabiliyorlar.
Dikkat edelim bunlar mayalanma sonucu meydana gelmiş alkol değil....
Dinimizde meyva haram değil zaten...

****
Gazoz meselesine gelince,

Ey Oğul İlmihalinde deniliyorki;

İlaçları ve kokuları ıslah için, içlerine konulan necis mayiler [alkol gibi sıvılar] affedilmiştir.

İçine esans konan meşrubatların,kolaların hemen hepsinde az da olsa, alkol mevcuttur.
Gazoz gibi bu tür meşrubatlarda esansı eritmek için kullanılan bu alkol görüldüğü gibi affedilmiştir;böyle meşrubatları içmek caizdir.

(özel ilgisi olanların,gazoz nasıl yapılır,esans nedir,eritme denilen olay da kast edilen olayın içeriği nedir?soruları için ya kimya okuması lazım ya da bu işleri bilen salih bir bilim adamına danışmaları lazım...ikinci yol daha kestirme :) )

******

Ayrıca:
İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki:

(Haram olmayan, fakat şüpheli olan şeylerden de sakınmalıdır!
Hadis-i şeriflerde, (Şüpheli şeyi terk et, şüphesiz şeyi al),
(Şüphelilerden sakınan; dinini, ırzını korumuş olur. Şüpheli etrafında dolaşan, harama düşebilir) buyuruldu.

Fakat yiyecek ve içeceklerde şüphe edip yememek, takva değil, vesvesedir.

Mesela dinimiz, “Haram olduğu bilinmeyen şeyleri yiyin” der.
Resulullah efendimiz, müşrikin; Hz. Ömer Hıristiyanın testisinden abdest almıştır. Eshab-ı kiram, gayrı müslimlerin verdiği suyu içerdi. Halbuki pis, necis olan şeyleri yemek haramdır. Kâfirler ise ekseriya pis olur. Elleri, kapları şaraplı olur. Hayvanı Besmelesiz keserler.

Eshab-ı kiram, bunlara rağmen, necis olduğunu kesin bilmedikleri için, vesvese etmeyip; et, peynir gibi gıdaları alıp yerlerdi.)
[İhya]

Sevgili firttix;

Son mesajından anlaşılan, ilmi manada meseleye vukufunun olmadığıdır. Peki soruyorum: Bu durumda neyin münazara-mücadele ve münakaşasını yapıyorsun?

Naklettiklerinin de hemen hepsi açıklama gerektiren hususlar… Yanlış demiyorum, ama yetersiz bilgiler… Hiçbirisinde hüküm, ilmi kıstaslara göre değil. “Affedilmiştir”, iyi de neye göre affedilmiştir? Tabii merak eder öğrenmek istersen, bir önceki mesajımızda var, bakabilirsin.

Şu ne demek: “Fakat yiyecek ve içeceklerde şüphe edip yememek, takva değil, vesvesedir. Mesela dinimiz, ‘Haram olduğu bilinmeyen şeyleri yiyin’ der.”

Peki bizim üzerinde durduğumuz, münakaşasını yaptığımız şey içecek değil de nedir, diye sorulursa vereceğin cevap ne olacak?

Bakın; edile-i şer’iyyeden hüküm istinbatı müçtehitlere ait olduğu gibi, temel fıkhî kaidelerin izahı ve onlarla hüküm ortaya koyabilme de gene ilmi bir dirayet ister.

Naklettiğiniz hususlar, nazik meselelerdir. Öyle ulu orta meydana atılıp bırakılacak mevzular değildir.

O bakımdan acizane tavsiyem;

Daha fazla karışıklığa ve vebale sebep olmadan -lütfen- bu kopyala yapıştır işine son vermenizdir.
Vesselâm…

tesekkür ederim izahatiniz beni tatmin etti , Allah (c.c.) razi olsun...

öncelikle ismim FİTTİRİX değil Firttix,
düzeltirseniz memnun olurum.

şöyle yazmışsınız:


Fukahaya göre; az olan haram, belli miktarda çok olan helale katıldığında, karışım haram olmaz.


Bunu hangi fukaha söylemiş?

Gazozun haram olmamasının sebebi içine az haram birşeyin eklenmesi değil!
Süleymân bin Cezâ’'nın Ey oğul ilmihalinden nakli bu nedenle yaptım.
Ehl-i Sünnet alimlerinin eserlerinden nakil yapmak benim için şereftir.
Kendi düşüncelerini din diye yayanlardan Allah-u Teala hepimizi korusun!

İçine alkol eklenmiyor, esansı alkolde eritiliyor. bunu da esansın erimesi için yapılıyor. bir damla alkol bile konsa içilmez. alkol konmuyor. bir ihtiyaç için esans alkolde eritiliyor!

*********************************
Yani sizin fukahaya göre(tabii böyle bir fukaha yok)

az olan haram (mesela şarap) çok olan helale(mesela suya) katıldığında
karışım haram olmaz!

*************************************************
Bu ne bozuk iddiadır.....

Kefir ve Kımızı içmedim ve hatta görmedim bile nasıl birşeydir bilmem.
Firttix'in dediği gibi Mayalanma konusunda bira ile aynı mıdır bunlar???

Yani mayalanma sonucun da içlerinde hasıl olan alkol miktarı aynı mıdır?
Çünkü birada dışardan katılma alkol yoktur. Hatta alkol tadı rengi kokusu da yoktur.

Muhalefet mevzuu burdan kaynaklanıyor sanırım.

Konuya olan hassasiyet ve emeğinize teşekkür ederim.

Hürmetler.

ZİYA YILMAZ

"İçine alkol eklenmiyor, esansı alkolde eritiliyor. bunu da esansın erimesi için yapılıyor. bir damla alkol bile konsa içilmez. alkol konmuyor. bir ihtiyaç için esans alkolde eritiliyor!"

Yukarıda yapılan iş bektaşi fıkralarına benzedi.

Her neyse lütfen sorunuzla ilgili

"az olan haram, belli miktarda çok olan helale katıldığında, karışım haram olmaz"

mesele için ilmihallerin sular kısmına bakın. Kendi buzukluğunuzu başkasına mal etmeyin.

Vesselam!

Yoğurt bile mayasız olmaz. Yogurtla mayalanan yogurda doyum olmaz!

Sevgili firttix;

Sanıyorum bu defa isminiz düzgündür. Çünkü kopyaladım.

Şimdi de gelelim söylediklerine...

Evet, "Fukahaya göre; az olan haram, belli miktarda çok olan helale katıldığında, karışım haram olmaz." Bu temel bir ölçüdür... ve kaynak olarak gösterdiğim kitaplara bakabileceğin gibi daha pekçok temel fıkhi eserlere de müracaat edebilirsin. Onda şüphen olmasın.

Alt parağraflarda "gazoz"la ilgili yaptığın açıklamalarsa, önceki yazdıklarının tekrarından ibaret; dolayısiyle aynı "yetersiz"likleri içinde barındırmaya devam ediyor. Ve gördüğüm kadarıyla, benim işaret ettiğim noktayı ya siz anlamamışsınız, ya da ben anlatamamışım.

Nitekim hâlâ diyorsunuz ki: "Gazozun haram olmamasının sebebi içine az haram birşeyin eklenmesi değil!... İçine alkol eklenmiyor, esansı alkolde eritiliyor. bunu da esansın erimesi için yapılıyor. bir damla alkol bile konsa içilmez. alkol konmuyor. bir ihtiyaç için esans alkolde eritiliyor!"

Allah aşkına bu ne demek?

Bir şeyin içine bir başka şeyin girmesi, hangi sebebe istinat ederse etsin, hüküm sebebe göre değil, illete göre verilir. O illetleri-şartları da yukarıda açıkça belittik. Daha ne söylememi istersiniz?

Okumak ve okuduğun eserlerdeki faydalı bilgileri başkalarıyla paylaşmak elbette ki güzel bir haslet. Ama öncelikle okuduğun alanla ilgili usûl ilmine vakıf olmak lazım. Yoksa, neyi nerede niçin nakledeceğini ve o husustaki farklı bilgi ve neticeleri nasıl telif etmen gerektiğini bilemiyebilirsin. O zaman da paylaşmak istediğin bilgilerden sağlıklı bir sonuç elde etmek mümkün olmaz.

Son sözümü yine bir usûl-i fıkıh kaidesiyle noktalamak isterim.

"İzâ vücide'ş-şertu vücide'l-meşrût"... Yani şart bulunduğu zaman meşrut olur... Yoksa şartın olmadığı yerde "meşrut" da olmaz.

Vesselam...

bunlarda alkolün azlığından dolayı cevaz var.
veya alkolün aslının değişmesinden dolayı cevaz var.

Ama bu kefir ve kımız konusuna benim kafam yatmadı
Sorumu tekrarlamak istiyorum.

Bunlar içindeki alkol itibariyle biradan (alkol eklenmemiş biradan) farklımıdır?

Bu konuda net bir bilgisi olan var mı arkadaşlar.??

Sevgili ziyayılmaz;

Neredeyse ilmi bir makale ölçeğinde cevaplar verdik. Hâlâ neyin "net"liğinden söz ediyorsunuz?

Sebepler-illetler-şartlar... hepsi de ortada. Anlatmaktan artık neredeyse gına geldi.

Bir meseleye senin kafanın yatıp yatmaması, benim o mevzuyu zihnimin alıp almaması dini açıdan bir ölçü olmaz.

Biz cevaplarımızda ölçüyü, daha doğrusu fukahanın bu husutaki kıstaslarını verdik ve bu ölçüler muvacehesindeki hükmü de belirttik.

Ayrıca bu sözünü ettiğimiz maddeleri, diğer maddelerle karıştırmanın da bir anlamı yok. Mevzumuz birada değil... Onun haramlığı ile ilgili de kimsenin bir kuşkusu yok, olamaz da.

Bu noktadan sonra edilecek laflar, korkarım mâlâyâniye girer. Daha fazla uzatmanın gereği de faydası da yok. Demagojiden kimsenin elde edeceği bir fayda olamaz.

Measselam...


Fıkıh & ilmihal

MollaCami.Com